Konya Bilim Merkezi BilimUp
 / 

Tarihin Başlangıcı: Yazı

Beyza Gizem Yıldırım
4 dk
1260

Tarih yazı ile başlamaktadır. Peki yazının tarihi nerede başlar? İnsanların yazı yazdığına dair bulabildiğimiz en eski kanıtlar nelerdir? Yazının tarihi anlatılırken genellikle Thot ve Kral Thamus‘un hikayesi anlatılarak başlanır.


 Bu antik efsaneye göre bir gün bilge Theut - ki kendisinin antik Mısır’da cebiri, geometriyi ve astronomiyi keşfettiği söylenir - koşarak krala gelir ve coşkuyla, bir kez öğrenildiğinde Mısırlıları daha akıllı yapacak ve hafızalarını geliştirecek bir şey bulduğunu, hafıza ve bilgelik için bir iksir keşfettiğini söyler. Krala harflerden ve yazıdan bahseder. Ancak Kral Thamus bu yeni buluşu pek sevmez. Theut‘u keşfettiği şeye âşık olmakla suçlar. Bu yüzden gerçekleri göremediğini çünkü yazının hafızayı güçlendirmekten ziyade unutkanlığı artıracağını, öğrencilerin konuları içselleştirip öğrenmek yerine, onları hatırlamak için bir iksir olan yazıya güveneceklerini söyler. Ayrıca yazılı metinler yüzünden pek çok fikre düşünmeden maruz kalacaklarını iddia eder. Yazmaktan dolayı insanların hikmetli bir görünüme sahip olacaklarını ve çoğunlukla hiçbir şey bilmeyeceklerini düşünür. Theut’u insanlara sahte bir bilgelik vadetmekle suçlar. Kulağa çok garip geliyor değil mi?

 Aslında bir yazı sistemi heceler ile değil fonemler yani tek sesler üzerine kuruludur. Mısırlılar hiyerogliflerin arasında bazı tek seslileri kullandılar. Göçebe semitik kabileler Mısır'a gelip bu sesleri kabul ettiler. Yani bu ses karakterlerini alıp kendi dillerini yazdılar. Tüm Mısır hiyeroglif sistemine adapte olmak yerine yepyeni bir yazı sistemi geliştirdiler. Ayrıca göçebe olduklarından o dönemdeki dünyada yaşanan savaşlardan etkilenmediler ve kendilerini oldukça iyi bir pozisyonda buldular.

Böylece eski devletler yıkıldı, semitik kabilelerse kendi devletlerini kurdular. Bu devletlerden biri de Fenike idi. Fenike zamanla bir ticaret merkezi haline geldi. Bu sayede ticaretleri ile birlikte dilleri fikirleri ve yazıları tüm dünyaya yayıldı.

Bilindiği gibi ilk yazı kil tabletlerin üzerine oyularak işlenen işaretlerden ibaretti. Yazıyı kilin üzerine işlemek, büyük ticaret envanterlerinin ya da devlet yönetimiyle ilgili kayıtların kaybolmaması ve zamana karşı dayanıklı olması için mantıklıydı. Ancak kil ağır bir maddedir ve taşıması zordur. Ticaretle geçinen bir halk için üzerine yazı yazacakları daha hafifi ve taşıması kolay bir yazı tahtası gerekiyordu. Fenikeliler bu yüzden papirüsü kullanmaya başladılar. Böylece göçebe Sami halklarının tek sesli alfabeleri, taşınabilir papirüsleri ve geniş bir ticaret ağları olmuş oldu. Bu sayede yazı sistemlerinin yayılması için elverişli bir ortam sağlandı. Dünyada başka kültürler ve halklar da bu sistemi kendi dillerine adapte edebilmek için sentezlemeye başladılar. En hızlı adapte olan Yunanlardı. İken uygarlığının yok olmasıyla Yunanlar yazı sistemlerini kaybetmişlerdi. Ticaretin yeniden başlamasıyla birlikte Yunan şehir devletleri yeniden büyümeye başladı. Büyüdükçe Fenikelilerin yazı sistemlerini benimsediler. Ancak Fenike alfabesinde hiç sesli harf yoktu, ünlü harfler bir kelimede geçtiğinde yalnızca okunuyordu. Fenikeliler o kelimeye baktığında yalnızca ünsüzleri okuyarak ne anlama geldiğini anlayabiliyordu. Oysa Yunanca ise bir Hint-Avrupa dili olarak alfabesi sesli harflerle doluydu. Yunanlılar Fenike alfabesini incelediklerinde kullanmadıkları birçok sessiz harfle karşılaştılar. Yunancadaki sesli harfleri bu kullanmadıkları sessiz harfler için kullandılar. Böylelikle dildeki bütün seslerin alfabede bir karşılığı olmuş oldu. Dili etkili biçimde kullanmak için yazılı sistem dışında farklı ayrıntılara ihtiyaç yoktu. Bu sayede tüccar ve denizci olan Yunanlar yazı sistemlerini batıya taşıdılar. Bu yaydıkları sistem bugün kullandığımız alfabelerin temelini oluşturdu.



Kaynakça

  1.  Hackh, I. W. (1927). The history of the alphabet. The Scientific Monthly, 97-118.
  2.  Kaufman, S. A. (1986). The pitfalls of typology: On the early history of the alphabet. Hebrew Union College Annual, 1-14.
  3.  Carpenter, R. (1933). The antiquity of the Greek alphabet. American Journal of Archaeology, 37(1), 8-29.

Benzer Makaleler
Cezeri'nin Su Çarkı ile Çalışan Su Tulumbaları
Mikroskop Nedir? Mikroskopların Özellikleri Nelerdir?
En Ölümcül Salgın Kara Ölüm
Karanlık Bilim: Biyolojik Silahlar Nasıl Ortaya Çıktı?
Anestezi Keşfedilmeden Önce Cerrahlar Ameliyatları Nasıl Yapıyorlardı?
Tuvaletin İlginç Tarihi
Ölçü Birimleri Nasıl Ortaya Çıktı?
Kan Gruplarının İlginç Keşfi
Talidomid Faciası: Doğuştan Sakatlıkların Hikayesi
Orta Çağda Bilim Ve Tıpın Öncüsü: İbn-i Sina
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER