Kanser, belki de 200 yıl önce adının pek duyulmadığı bir hastalıkken, günümüzde artık herkesin adını bildiği bir hastalık haline geldi. Her geçen gün kanserin tedavisine dair yeni bir haber veya çalışma görüyoruz. Peki, kanser nedir, nasıl keşfedilmiştir ve kanserin tedavisi nedir?
Kanserin tıp literatüründeki ilk adı, MÖ 400’lü yıllarda Hipokrat döneminden, Yunanca yengeç anlamına gelen “karkinos” idi. Büyük ihtimalle o dönemde teşhis edilen göğüs kanseri vakaların şeklinin yengeç şekline benzetilmesinden kaynaklandığı tahmin edilmektedir.
Kanserin tarihçesi, sanılandan daha eski bir tarihe dayanır. Yapılan araştırmalar, kanserin tarihsel olarak ilk defa MÖ 3000’lerde Mısır’da ortaya çıktığını tespit etmiştir. Hastalığı teşhis eden Mısırlı hekim İmhotep’in son olarak yazdığı cümle ise ‘Tedavisi yoktur.’ İmhotep’in bu betimlemesinden sonra kanserden MÖ 440’lı yıllara kadar yazılı kaynaklarda bahsedilmemiştir. Herodot’un kaleme aldığı “Herodot Tarihi” eserinde kanser tanımından söz edilir. Hikâyeye göre Kiros’un kızı Atossa, göğsünde kanayan bir yumru olduğunu fark eder. Uzun çabaların sonunda Yunanlı bir köle olan Democedes, tümörü almak için Atossa’yı ikna etmeyi başarır. Ancak ameliyattan sonra Atossa’nın hastalığından ve nasıl öldüğünden bahsedilmemektedir.
Canlı vücudundaki en küçük birime hücre denilmektedir. Her hücrenin de belirli bir yaşam döngüsü vardır. Döngünün herhangi bir yerinde bir hata meydana gelirse ve hata çözülemezse, hücre ya ölür ya da kontrolsüz olarak bölünmeye devam eder. İkinci yol seçilirse kanserleşme başlamış olur. Kısacası, kanser; hücrenin normal yaşam döngüsünün bozulması sonucunda vücut iç dengesinin bozulmasıdır.
İnsan vücudunda milyonlarca hücre bulunduğundan vücudun herhangi bir yerinde kanserleşme başlayabilir. Vücut iç dengesi bozulduğunda anormal hücrelerde çoğalma meydana gelir. Bu kontrolsüz çoğalma tümörleşmeyi meydana getirir. Tümörleşme iyi huylu veya kötü huylu (Kanser) olabilir. Kanserli dokuların, iyi huylu tümörleşmeden ayrı olarak yakın dokulara yayılmasına ise metastaz denir.
Kanser tedavisinin birçok türü vardır. Uygulanacak tedavi türleri, kanserin türüne ve ne kadar ilerlemiş olduğuna bağlıdır. Çoğu kişide kemoterapi ve radyasyon terapisi gibi tedavilerin bir kombinasyonu vardır.
Kemoterapide amaç hızla büyüyen ve bölünen kanser hücrelerinin büyümesini durdurmak veya yavaşlatmaktır. Kemoterapi, kanserin ilaçla tedavi edilmesidir. Kanserin tipine ve evresine göre hastalığı tedavi etmek, tümörün yayılımını önlemek, büyümesini yavaşlatmak, başladığı organdan vücudun diğer kısımlarına yayılmış kanser hücrelerini öldürmek ve kanserin bazı belirtilerini iyileştirmek amacıyla kemoterapi uygulanır. Bazı durumlarda kemoterapi tek tedavi seçeneğidir. Hastalığın evresine göre kemoterapi diğer tedavilerle (cerrahi ve radyoterapi) art arda veya eş zamanlı olarak uygulanır. Örneğin ameliyat öncesi tümörü küçültmek amacıyla veya ameliyattan sonra vücutta kalma ihtimali olan kanserli hücrelerin çoğalıp yayılmasını önlemek için kemoterapi yapılabilir.
Her kanser türünde tipine göre özgün değişimler meydana gelmektedir. Bilim insanlarının bu değişimleri keşfetmeye başlaması ve kanser hakkında bilinenlerin artmasıyla kanser tedavisinde hedefe yönelik terapi önem kazanmaya başlamıştır. Akıllı ilaç kullanımında amaç, kanser hücrelerinin kazandığı kontrolsüz çoğalma ve yayılma özelliğini engellemeyi amaçlar. Bunu kanserde etkili olan hormonları azaltarak veya arttırarak, bağışıklık sistemi maddelerinin etkinliğini artırarak vb. yöntemlerle yapabilmektedir.
Hipertermi, vücudun normal ısısından daha yüksek ısıya ulaşması demektir. Normal dokuya en az zararı vererek, kanser hücrelerine zarar veren bir yöntemdir. Özel geliştirilen cihazlarla bu yöntem uygulanır.
Vücut dokusunun 39°C – 40°C’ye kadar ısıtıldığı bir tedavi türüdür. Birçok klinik çalışma, hiperterminin radyasyon (ışın) terapisi ve kemoterapi gibi tedavilerle birlikte kullanıldığında tümörlerin küçülmesine yardımcı olduğunu ve kanser hücrelerini öldürmelerini kolaylaştırabildiğini göstermiştir.
İmmünoterapi, immünoloji yani bağışıklık sistemi ve terapi kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. İmmonoloji yani bağışıklık sistemi, vücudu yabancı mikroplara karşı korumaktadır. İmmünoterapi de bağışıklık sisteminin kanser hastalığına karşı savaşmasına yardımcı olan bir kanser tedavisi türüdür. Normal şartlarda bağışıklık sistemi kanser büyümesini engellemektedir. Ancak kanser hücreleri bağışıklık sistemini engellemenin yollarını bulur. İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasına yardımcı olur.
Fotodinamik terapide ışığa duyarlı bir madde ve ışık kullanılmaktadır. Işığa duyarlı madde yardımıyla kanser hücrelerini öldürmek amaçlanmaktadır. Işık bir lazerden veya LED'ler gibi başka bir kaynaktan gelebilmektedir. Işığa duyarlı maddenin ışık yardımıyla etkinleşmesiyle, vücutta tümör hücrelerine saldırı başlatır.
Fotodinamik terapi çoğunlukla belirli bir bölgeye uygulanan tedavi olarak kullanılır. Fotodinamik tedavi aynı zamanda tümördeki kan damarlarına da zarar verebilir, bu da tümörün büyümeye devam etmesi için ihtiyaç duyduğu kanı almasını engeller. Ve bağışıklık sisteminin vücudun diğer bölgelerindeki tümör hücrelerine saldırmasını tetikleyebilir.
Kanser yükü genel olarak bakıldığında küresel olarak artmaya devam ediyor; bireyler, aileler, topluluklar ve sağlık sistemleri üzerinde fiziksel, duygusal ve maddi baskı yaratmaktadır. Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki pek çok sağlık sistemi bu yükün üstesinden gelmeye en az hazırlıklı ve dünya çapında çok sayıda kanser hastası zamanında kaliteli teşhis ve tedaviye erişime maalesef sahip değildir.
Kanserle mücadele için bir yardım kuruluşu Kanser Araştırma Merkezi de sigara ve alkolden uzak durup sağlıklı beslenmenin kanser riskini önemli ölçüde azalttığının altını çizmektedir. Kanser tedavisine ihtiyaç duyduğunuzda öğrenecek ve düşünecek çok şey vardır. Ancak alanında uzman bir doktorla konuşmak ve uygulanabilecek tedavi türleri hakkında bilgi edinmek, kontrolün daha fazla sizde olduğunu hissetmenize yardımcı olabilir. Hiç kimsenin iç dengesinin bozulmaması ve bağışıklık sisteminin gerektiğinde iyi bir savaşçı olması dileğiyle.