Sarımsak, yoğurttaki probiyotikleri öldürür mü? Doğal antibiyotik olarak bilinen tüketmeye çalıştığımız sarımsağı, probiyotik diyerek bolca tükettiğimiz yoğurda koymak sizce de biraz garip değil mi? Sarımsak, birçok patojen türünü öldürebilen güçlü, geniş spektrumlu bir antimikrobiyal olarak kabul edilir. Yoğurt ise bağırsak sağlığı için gerekli birçok bakteriyi, probiyotikleri içerir. Bu durumda yoğurdu sarımsaklayarak içerisindeki yararlı bakterileri öldürüyor muyuz? Sarımsak, yoğurtların içindeki faydalı bakterileri öldürüyor mu? Yoğurdu sarımsaklamasak da mı yesek?
Sarımsak birçok farklı şekilde tüm dünyaca tüketilir. Bir baharat, yemeklere tat katan bir unsur olmanın yanı sıra birçok yörede çeşitli hastalıkları tedavi etmek amacıyla doğal bir ilaç olarak da kullanılır. Bu bağlamda sarımsağın sağlığımız için birçok yararı olduğuna dair çok çeşitli araştırmalar da yapılmıştır. Bu araştırmalarla sarımsağın antiartritik, antitrombotik, antikanser ve antimikrobiyal aktiviteler gösterdiği anlaşılmıştır. Sarımsak ayrıca sivilce, saçkıran, yüksek tansiyon, gastrointestinal problemlerin yanı sıra astımı tedavi etmek için de kullanılmıştır. Hatta sarımsak antifungal, antiprotozoal ve antiviral özelliklere de sahiptir. Sarımsağın öldürücü mikroorganizmaları etkisiz hale getirdiği ve onlara zarar verdiği birçok kez açıkça belgelenmiştir.
Antibiyotik kullanımına dair çok daha dikkatli olmamız gereken bu çağda ise sarımsak en çok doğal antibiyotik etiketiyle akıllarımıza kazınmıştır. Sarımsağın antibiyotik aktivitesinden sorumlu ana bileşik “Allisin” olarak adlandırılır. Bu bileşik sarımsağın ezilmesi veya parçalanması sonucu ortaya çıkar. Ezilmiş sarımsağın, Escherichia, Salmonella, Staphylococcus, Klebsiella, Proteus, Bacillus, Clostridium, Neisseria, Proteus, Pseudomonas, Shigella ve Mycobacterium türleri dahil olmak üzere çok çeşitli gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere karşı antibakteriyel aktivite gösterdiği birçok çalışma ile ortaya çıkarılmıştır. Ülsere neden olan bakteri üzerinde de etkisi olduğunun keşfi ile de antimikrobiyal etkisine dair popülerliğini hep korumuştur.
Sofralarımızda hep yer edinen ve severek tükettiğimiz yoğurt sütün mayalanması ile elde edilir. Bu mayalanmanın gerçekleşmesi için Lactobacillus bulgaricus ve Streptococcus thermophilus bakterileri en çok kullanılanlardır. Yoğurt, içerdiği bu bakteriler bağırsak mikrobiyatımızın sağlığı için elzem olduklarından probiyotik içeren besinler arasında ilk sırada yer alır. Probiyotikler, yeterli miktarda uygulandığında konakçıya çeşitli sağlık yararları sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Ticari olarak temin edilebilen en yaygın kullanılan probiyotik türleri, laktik asit bakterilerine ait olan ve insan bağırsağında yaşayan ve yoğurtta da bulunan Bifidobacterium ve Lactobacillus türleridir. Bifidobakteriler, yeterli miktarlarda tüketildiği takdirde konakçı üzerinde faydalı etkileri olduğu kabul edilen yararlı mikroorganizmalardır. Yoğurt tüketmek de bu probiyotikleri alabilmemizin en kolay ve çok tavsiye edilen yollarından biridir.
Probiyotiklerin sağlık açısından tüketicilere tavsiye edildiği gibi, sarımsak gibi antibiyotik olarak görülen şifalı bitkiler de aynı sebeple tavsiye edilmektedir. Sarımsağın Bifidobakterilerin probiyotik türlerini nasıl etkilediğine dair çok çalışma yapılmamıştır. Probiyotiklerin, gıdalara veya antimikrobiyal etkileri olan gıda içeriklerine karşı duyarlılıklarının test edilmesi önemlidir.
Yapılan yüzlerce çalışma ile sarımsağın, birçok patojen türünü öldürebilen güçlü, geniş spektrumlu bir antimikrobiyal olduğu kabul edilmiştir. Peki sarımsağın Lactobacillus ve Bifidobacterium gibi probiyotik organizmalar üzerindeki etkisi nedir?
2013 yılında yürüttükleri çalışmada Booyens ve Thantsha sarımsağın beş Bifidobacteria suşu ve bir Lactobacillus suşu üzerindeki antimikrobiyal etkilerini araştırmışlardır. Booyens ve Thantsha'nın keşfettiği şey, bazı Bifido türlerinin sarımsağın antimikrobiyal etkilerine diğerlerine göre daha duyarlı olduğu, B. lactis'in en az etkilendiği, ardından bazı B. longum türlerinin ve Bifidum'un en duyarlı olduğuydu. L. acidophilus'un ise hiç etkilenmediği sonucu da oldukça şaşırtıcıdır.
Bu çalışmanın tasarımındaki bazı sorunlar, sonuçlar konusunda tartışmalara sebep oluyor. Bu sorunları aşağıdaki gibi dört noktada toplayabiliriz:
Analiz edilen Lactobacillus türlerinden biri L. acidophilus'tu ve sarımsaktan etkilenmediği görülmüştü. Bu sonuç, Lactobacillus cinsinin sarımsağa dirençli olduğunu doğrulayan kanıtlara da katkıda bulunuyor. Aynı şekilde başka bir çalışmada da yoğurt ürünlerinin çoğunda bulunan bir probiyotik olan Lactobacillus Casei’in sarımsağa karşı bir miktar direnç gösterdiği görülmüştür. Bu da sarımsak tüketiminin bağırsakta bu yararlı bakteri türlerinin büyümesine yardımcı olabileceğini gösteriyor. Genel olarak bu araştırmadan çıkarılan sonuç, Lactobacillus'un sarımsağa dirençli statüsünü koruduğu ve bu nedenle sarımsakla aynı anda alınabilecek bir probiyotik olduğunu yönündedir. Ancak Booyens ve Thantsha yürüttükleri çalışmanın sonucunda Bifido türlerinin seçimi ile ilgili olarak şu notu düşmüşlerdir: “Probiyotik Bifidobakteriler ve sarımsağı aynı anda kullanırken dikkatli olunması tavsiye edilir."
Tüm bu araştırmalardan çıkarabileceğimiz genel sonuç sarımsaklayarak yediğimiz yoğurtlar probiyotiklerini, en azından Lactobacillus cinsi probiyotiklerini, kaybetmiyor. Bifido türleri üzerinde sarımsağın belirli etkileri olabileceğine dair yapılmış laboratuvar araştırmaları, bu türlerin sarımsakla olan ilişkini bağırsak koşullarında nasıl olduğunu öngörememiştir. Sarımsağın bağırsak florasında belirli manipülasyonlar yaptığına dair görüşler vardır. Bu manipülasyonlar genelde patojenler üzerinde öldürücü etki göstermek olarak yorumlanabilir. Yoğurttaki probiyotiklerin çoğu için öldürücü etkisi olmadığından sarımsağı yoğurtlarımıza yakıştırmaya gönlümüzce devam edebiliriz.