Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız “dilde tüy bitmek” deyiminin mecaz anlamından ziyade bir gerçek anlamı olabilir mi? Dilimizde tüyler mi var? Yoksa dilde tüy olması bir hastalık olabilir mi?
Diliniz ağzınızda bulunan ve çiğnemeye, konuşmaya ve nefes almaya yardımcı olan kaslı bir organdır. Çizgili kaslardan oluşur ve ağız tabanını kaplar. Sahip olduğu dorsal mukozal yüzey çok sayıda papilla ve tat tomurcuğu içerir. Papilla, yiyecekleri kavramaya yardımcı olan, dilin üst kısmındaki küçük çıkıntılardır. İstemli bir kas olan dil, frenulum adı verilen bir kıvrımla ağız tabanına bağlanır. Normalde dil, filiform papilla adı verilen konik şekilli çıkıntılarla kaplıdır. Genellikle bu papillaların uzunluğu yaklaşık 1 milimetredir.
Tüylü dil veya kıllı dil, dil yüzeyinin renksiz ve tüylü bir görünüme büründüğü tıbbi bir durumdur. Adı ve görünümü dilde kıl çıktığını düşündürse de bu durumun gerçek kıl büyümesiyle bir ilgisi yoktur. Dildeki kıllı papillalar olması gerektiği gibi dökülmediğinde bu durum ortaya çıkar. Deri hücreleri gibi dilinizdeki hücrelerin de büyümelerine, amaçlarına hizmet etmelerine ve sonra düşmelerine olanak tanıyan bir yaşam döngüsü vardır. Dili kıllı olan kişilerde papillalar düşmek yerine uzar. Bu gerçekleştiğinde, uzayan papillalar saç gibi görünmeye başlar. Durum adını buradan almaktadır. Her ne kadar rahatsız edici görünse de tüylü dil sendromu, Dünya nüfusun %13'ünde görülen çoğu durumda kolaylıkla tedavi edilebilecek, nispeten zararsız bir durumdur.
Kıllı dil her yaşta ortaya çıkabilir ancak ileri yaşlarda daha sık görülür. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. Tüylü dil, dilin üst kısmının uyarılmaması/aşınmaması nedeniyle oluşur. Bunun sonucunda saçlarımızın yapısında bulunan keratin olarak bilinen proteinin birikmesi gözlemlenir. Ağır vakalarda bu papillaların uzunluğu oldukça uzayabilir ve dilin üst kısmına kıl benzeri bir görünüm verebilir. Kıllı dil ile dil yüzeyindeki minik şişlikler büyüyerek küçük kıllara benzer hale gelir. Bu kılların uzunluğu 18 milimetreye kadar uzayabilmektedir. Yüzey aynı zamanda renk değiştirerek sıklıkla kahverengi veya siyah olur.
Dilin üst yüzeyi pürüzlü bir dokuya sahiptir çünkü papilla adı verilen küçük çıkıntılarla kaplıdır. En çok sayıda filiform papilla olmak üzere dilde çeşitli papilla türleri bulunur. Filiform papillalar, yiyeceklerin dil yüzeyinde tutulmasından sorumlu olan uzun, koni şeklindeki çıkıntılardır. Bu yapılar genellikle dilden dökülmeden önce yaklaşık 1 milimetre uzunluğa kadar büyür ve yenilerinin büyümesine olanak tanır. Tüylü dil, bu filiform papillalar düzgün bir şekilde dökülmediğinde ve keratin proteininin birikmesi durumunda ortaya çıkar. Bu olduğunda aşırı keratinize olmuş filiform papilla yüzeyinde yiyecek, bakteri veya maya birikebilir ve tuhaf renk bozulmasına neden olabilir. Bazı bakteri ve maya türleri, dile "siyah kıllı dil" olarak adlandırılan siyah bir görünüm bile verebilir.
Tüylü dil sendromunda acı bir gibi semptom gözlenmez. Bazen dil üzerinde bakteri veya maya birikimine bağlı yanma hissi olabilir. Dili kıllı olan kişiler yutkunma sırasında ağzın yumuşak damakta (tavanında) öğürme veya gıdıklanma hissinden de şikayetçi olabilirler. Tat alma tomurcuklarının (papilla) ağızdaki döküntüleri tutması nedeniyle ağız kokusu veya ağızda metalik anormal bir tat sezilebilir.
Tüylü Dil Sendromu Neyden Tetiklenebilir?
Kötü ağız hijyeni, kronik veya aşırı antibiyotik kullanımı, baş ve boyun bölgesine uygulanan radyasyon tedavisi, aşırı kahve veya çay tüketimi veya tütün kullanımından kaynaklanabilir. Ayrıca dişleri olmayan kişilerde de gelişebilir çünkü yumuşak gıda diyetleri papillaların normal dökülmesine yardımcı olmaz.
Tüylü dil sendromu geçici bir durum olduğundan ve ciddi bir sağlık riski oluşturmadığından, genellikle tıbbi tedavi gerekli değildir. Çoğu durumda, diş fırçası veya dil kazıyıcıyla iyi bir ağız hijyeni, birikmenin ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanacaktır. Dil üzerinde kalıcı kaplama bulunan kişiler diş hekimlerine veya diğer eğitimli ağız sağlığı uzmanlarına başvurmalıdır. Bu kadar basit önlemlerle düzelmeyen tüylü dil, uzman kişiler tarafından medikal veya cerrahi müdahalelerle tedavi edilebilir. Ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi ziyaretleri, tüylü dilin oluşmasını önlemenin en iyi yoludur. Ağız sağlığını geliştirmek için taze meyve, sebze, tahıl ve minimum şeker içeren besleyici ve dengeli bir diyetin sürdürülmesi de önemlidir. Gün içerisinde yeterli miktarda su tüketmek aynı zamanda ağzın temiz kalmasına da yardımcı olacaktır.