Dünyanın en soğuk yerlerinden birisi olarak bilinen Antarktika inanılmaz hava şartlarına rağmen bazı hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan en çok bilinenleri penguenler, foklar ve balinalardır. Sayıca en fazla var olanlardan birisi ise penguenlerdir. Günümüzde hava sıcaklığı, 0◦C derecenin altına düştüğü an insanlar için yaşam şartları zorlaşmaktadır. Hatta birçoğumuz 0◦C dereceyi bile görmeden titremeye başlarız. Penguenler içinse bu durum çok farklıdır, –50◦C derecelerde yaşayıp hayatlarını sürdürülebilirler. Peki ya bu penguenler hiç üşümüyor mu? Bir buz kütlesinin üzerinde yürümek zorunda olup, ayakkabı dahi giymeyen ayakları nasıl oluyor da donmuyor? Girebilecekleri bir evleri dahi olmadan nasıl yıllarca yaşayabiliyorlar hiç düşündünüz mü?
Penguenler tür olarak uçamayan kuşlar grubunda bulunurlar. Uçamamalarının sebebi kütle ve kanat çapı oranından kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra kanatları soğuk denizlerde yüzmeleri için yüzgeç görevini üstlenir. Kış ayları geldiğinde sahilin güney kısmına indikleri için aşmaları gereken sularda kanatları bu sebeple oldukça işe yarar. Kışın göç eden penguenlerin belgesellerine belki denk gelmişsinizdir. Penguenler büyük gruplar halinde hareket ederler. Yüz binlerce penguenin ortak hareket etmesinin birçok sebebi vardır. Bu sebeplerden biri güvenliktir; ancak en önemli sebep soğuktan korunmaktır. Antarktika’da hava koşulları inanılmaz derecede çetindir bir anda 200 km hızda bir rüzgar da esebilir, büyük bir fırtına da çıkabilir veya kar yağışının yoğunluğu sebebiyle her yer buz tutabilir. Antarktika’da yaşayan ‘imparator’ lakabıyla bilinen penguenler tüm bu hava şartlarına karşı büyük gruplar halinde dolaşırlar. Böylece riskli olabilecek anlarda bir daire şeklini alarak iç tarafta kalan dişi penguenleri ve yumurtaları koruyabilirler. Bunu yapmazlarsa soyları devam edemez. Çünkü; bir yumurta buza kısa süreliğine dahi olsa temas ederse yavru ölebilir, normalde de yumurtalarını ayaklarının üzerinde taşıma nedenleri budur.
Penguenlerin tüm yaşamı nerdeyse buz üzerinde geçer. Buna rağmen ayakları hiç buz tutmaz. Bunun özel bir sebebi vardır. Penguenler “karşı akım ısı değişim sistemleri” olarak adlandırılan özel bir dolaşım sistemine sahiptirler. Bacaklarında bulunan bazı atardamarlar, ayak ısısına göre kan akışını ayarlamaktadır. Bu noktada atardamarları hayati bir fonksiyon üstlenir. Ayakları, bu kontrollü kan akışı sayesinde her zaman zeminden birkaç derece daha sıcak kalabilir. Daha soğuk bir zeminin üzerine geldiklerinde ise vücutları, damar çapını genişletip daraltarak vücut sıcaklığını sabit bir derecede korur. Böylece penguenler ayakları donmadan buz zemin üzerinde yürüyebilirler.
Antarktika gibi bir yerde soğuğa maruz kalınan tek yer zemin değildir. Buz kütleleri içeren denizleri aşmak, yürümek ve buzların üzerinde kaymak vücut dayanıklılığı gerektirir. Penguenler de bu zor şartlara biyolojik özellikleriyle uyum sağlarlar. Bunlardan ilki tüylerinin su geçirmez olmasıdır. Bu sayede düşük sıcaklıktaki bir suya girebilir ve etkilenmeden çıkabilirler. Penguenlerin tüyleri su geçirmezlik özelliğinin yanı sıra çok sık bir yapıya sahiptir. Bu sık yapıdaki tüyler de penguenlerin soğuktan korunmaları için önemlidir. Herhangi bir penguen görselinde gördüğümüz gibi sanki tüyleri hiç boşluksuz biçimde boyanmış gibi görünür, bunun sebebi yine tüylerin çok sık konumlanmasından kaynaklanır. Tüylerinin bunca sık oluşu penguenleri hem soğuktan korur hem de su geçirmezlik özelliğine katkıda bulunur. Diğer bir özellikleri ise tüylerinin hemen altında bulunan kalın yağ tabakalarıdır. Yağ tabakası her canlı için çevreye karşı bir koruma faktörüdür. Oldukça kalın yağ tabakalarına sahip oldukları için kolay kolay üşümezler. Yapılan araştırmalarda penguenlerin kalın yağ tabakaları sayesinde güneş ışınlarına çok az maruz kalsalar dahi çok fazla ısınabildikleri saptanmıştır.
Bu kadar soğuk bir yerde yaşamalarına rağmen penguenlerin vücut sıcaklıkları hep 30-35◦C derece arasındadır. Yağ tabakası ve üzerindeki sıkı tüyleri sayesinde penguenlerin vücut sıcaklığı çoğu zaman sabit kalabilmektedir. Bu da onlar için büyük bir avantajdır. Böylece çok düşük sıcaklıklarda bile vücut sıcaklıklarını koruyarak üşümeden yaşamlarını sürdürebilirler. Maalesef özellikle soğuk bölgelerde yaşayan penguenlerin küresel ısınmadan dolayı nesilleri tehlike altındadır. Çıkarılan kanunlar ve özel düzenlemelerle penguenlerin nesillerinin korunması amaçlanmaktadır.