Tüm meyveler meyve şekeri olarak bilinen fruktoz içerir. İnsan vücudunun günlük kalori ihtiyacının üstüne geçilmediği sürece fruktoz zararlı değildir. Aksine vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için kullandığı bir basit şekerdir.
Parçalanmamış meyvelerde lif bulunur ve içerdiği şeker meyve hücrelerinin içindedir. Sindirim sistemimizin bu meyve hücrelerini parçalaması ve ortaya çıkan fruktozun kana karışması zaman alır. Ancak meyve suları için aynı durum geçerli değildir.
Lifli gıdalar bağırsak hareketlerini düzenler. Dışkı hacmini artırır ve bu sayede bağırsak içeriğinin hareketi kolaylaşır. Kabızlık ve ishal problemleri yaşayan kişilere lifli gıda tüketimi iyi gelir. Lifin su tutma özelliği sayesinde dışkı yapısı normalleşir.
Çözünebilir lif içeren gıdaların tüketimi kötü kolesterol düzeyini azaltır ve total kolesterolün düşmesine yardımcı olur.
Kan şekeri kontrolünü sağlayarak diyabet hastalarında şeker emilimini yavaşlatır ve kan şekerinin kontrollü bir şekilde düşmesini sağlar.
Kişiyi uzun süre tok tutan lifli gıdalar sağlıklı kiloda kalınmasına yardımcı olur.
Meyve sularında ise lif bulunmaz. Meyvelerden farklı olarak meyve sularındaki fruktoz “serbest şeker” olarak adlandırılır. Meyve sularında lif bulunmadığı için içerdiği fruktoz vücutta normal bir meyvenin içerdiği şekere göre çok daha hızlı emilir. Fruktozun bu kadar hızlı emilmesi kan şekerinde ani bir artışa sebep olur ve pankreas yükselen şekeri normal seviyeye indirmek için insülin hormonu salgılar. Bu durum sürekli olarak devam ettiği zaman pankreas giderek yıpranır ve Tip 2 Diyabet riski ortaya çıkar.
Tip 2 Diyabet, vücut hücrelerimizin insülin hormonuna karşı direnç göstermesi sonucunda gelişen bir hastalıktır. Kan şekeri yükselir ve zamanla organlarımıza zarar verir. Ömür boyu tedavi edilmesi ve kontrol altında tutulması gereken bir rahatsızlıktır.
Başlangıç seviyesindeki Tip 2 Diyabet belirtileri;
2013’te araştırmacılar 1986-2009 yılları arasında toplanmış 100 bin kişinin sağlık raporlarını incelediğinde meyve suyu tüketimi ve Tip 2 Diyabet riski arasında bağlantı olduğunu görmüştür.
Bunun sebebi ise sıvı besinlerin katı besinlere göre mideden ince bağırsağa daha hızlı geçiş yapmasıdır. Yani meyve ve meyve suyunun içerdiği besin aynı olmasına rağmen meyve suyu kandaki glikoz ve insülin seviyesinde daha hızlı yükselişe sebep olur. Sebze içerikli içecekler meyve sularına göre daha fazla besin ve daha az şeker içerir fakat bunlarda da lif bulunmaz.
Meyve suyu tüketmek Tip 2 Diyabet riskini artırmasıyla beraber fazla kalori alımına da sebep olur. Şekerli içecek tüketimiyle beden sağlığımız arasındaki bağlantı incelendiğinde, meyve suyu da dâhil olmak üzere şeker içeriği fazla olan yiyecek ve içecek tüketiminin aşırı kalori alımına sebep olduğu ve kan şekeri ve glikoz seviyesini olumsuz etkilediği görülmüştür.
Ancak günlük alınması gereken kalori miktarı aşılmadığı sürece meyve ve meyve sularının beden sağlığımız için oldukça sağlıklı olduğu da bir gerçek. Dünya Sağlık Örgütü yetişkinlerin günlük 30 miligramdan fazla şeker tüketmemelerini öneriyor. Bu da 150 mililitre yani 1 çay bardağı meyve suyuna denk gelen bir değerdir.
Uzmanlara göre meyve, meyve sularından daha sağlıklıdır. Tabi bunun günlük sebze meyve tüketimini desteklemesi gerekiyor. Özellikle meyve suyu susuzluğu gidermek amacıyla tüketilmemelidir.
Enfeksiyon hastalıklarından korunmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerekiyor. Uzmanlar bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için A,C ve E vitaminleri ve çeşitli antioksidanları içeren meyve suları tüketmemizi öneriyor.
• Kanseri ve kalp damar hastalıklarını önler.
• Saç dökülmesini ve tırnak kırılmasını durdurur.
• Stresin zararlı etkilerini azaltır. (Vişne Suyu)
• Vücuttaki yaraların iyileşmesini hızlandırır. (Portakal Suyu)
• Kötü kolesterolü düşürür. (Nar Suyu)
• Zehirlenmelere karşı vücudu korur. (Domates Suyu)
• Kemik erimesini önler. (Kayısı Suyu)
Bazı araştırmalar meyve sularını olduğundan daha sağlıklı hale getirebilmenin mümkün olduğunu gösterdi.
Meyveyi sadece suyunun çıkacağı şekilde ezmek yerine çekirdeği, lifleri ve kabuklarıyla beraber karıştırıcı ile ezmek, lifsiz meyve sularından daha sağlıklıdır. Böylece sindirim daha uzun sürdüğünden kanda daha hızlı emilmez ve kan şekerinde ani çıkışlara yol açmaz. Etkisinin fazla olması için olgunlaşmış meyve kullanımı uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
Ancak her meyvenin fiziksel yapısı farklı olduğu için ve içerdikleri besinler farklı bölgelerde yer aldığı için meyveyi sıkarak içmek her meyve için geçerli bir yöntem değil. Örneğin, üzümün içerdiği besinlerin çoğu çekirdeklerinde bulunuyor. Portakalın ise kabuğunda yararlı besinler var. Normal zamanda kullandığımız sıkma teknikleri bu besinlerden yararlanmamıza engel olur. Bu sebeple karıştırıcı ile ezmek daha sağlıklıdır.
