Lazerler, modern teknolojinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Her gün kullandığımız birçok cihazın içinde lazer teknolojisi bulunur. Marketlerdeki barkot okuyucular, gece görüş gözlükleri ve güvenlik kameraları günlük hayatta karşımıza çıkan lazerli cihazlara örnek verilebilir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan robot süpürgelerin pek çoğu da bulunduğu bölgenin haritasını lazer sistemleri kullanarak belirler. Ayrıca tıp alanında da lazer, tedavi amacı ile yaygın olarak kullanılmaktadır. Sanayilerde, inşaatlarda ve endüstriyel alanda lazer kullanımına sıkça rastlanır.
Lazer Nedir?
İngilizce de Laser olarak yazılan Lazer kelimesi “Light amplification by Stimulated Emission of Radiation” kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur. Uyarılmış ışınım yayınımı ile ışığın yoğunlaştırılması anlamına gelen bu terim kısaca yoğunlaştırılmış ışık anlamına gelir. Yani lazerlerde bir ışık kaynağından çıkan ışık dalgasının tepe ve dip noktalarının aynı hizadadır. Bu sayede ışık, doğrusal bir şekilde tek noktadan yayılır.
Lazer Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Lazerin prensipleri 1927 yılında Einstein tarafından ortaya konulan kuantum kavramına dayanmaktadır. İlk lazer aleti 1960 yılında Teodore Maiman tarafından geliştirmiştir. 1967 yılında lazer ile ilgili ilk deneysel çalışmalar başlamış ve lazerin biyostimülan yani biyolojik olarak uyarıcı etkisi anlaşılmıştır.
1968 yılında düşük enerjili lazerin hücreler üzerinde uyarıcı etkili, yüksek enerjili lazerin ise inhibitör etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. İnhibitör etki; bir süreci yavaşlatmak, durdurmak veya engellemek anlamına gelir ve hastalıkların tedavisinde kullanılabilir.
Lazer cihazlarının temel prensibi bir ışık kaynağından çıkan foton enerjisinin belirli bir ortamdan geçirilerek tek bir doğrultuda hareket eden yeni bir ışın elde etmeye dayanır. Lazer ışınlarını elde etmek için ilk olarak atomları kolayca uyarılabilen katı, sıvı ya da gaz ortam sağlanmalıdır. Ardından enerji kaynağı, elektron enerjisini arttırmak için rezonans ayna sistemi ve fiber-optik bir iletken gereklidir.
Kararlı halde bulunan bir atom foton adı verilen bir ışık birimi tarafından uyarıldığında foton enerjisi ortaya çıkar. Lazer ortamında bu enerjinin ortaya çıkması sağlanır. Meydana gelen bu foton enerjisi, lazer ortamının iki ucuna konulan rezonans aynalar arasında gidip gelir. Bu sayede foton enerjisi güçlendirilir. Ardından bir çıkış demeti oluşturur. Bu demet; keskin, odaklanmış ve yüksek yoğunluklu bir ışık sağlar. Meydana gelen bu ışık lazer ışığıdır.
Lazer Işığının Fiziksel Özellikleri Nelerdir?
Lazer ışığı, elektromanyetik spektrumda görünür ışık ve kırmızı ötesi bölgesinde yer alır. Lazerin fiziksel özellikleri şunlardır:
Monokromatizm (Tek Renklilik): Lazer ışınları tek bir dalga boyundaki ışınlardan oluştuğu için tek renklidir. Tüm fotonlar belirli bir dalga boyunda tutarlıdır. Bu özelliği sayesinde hassas ölçümler ve tıbbi işlemler gibi spesifik uygulamalar için belli dalga boylarının seçilmesine olanak sağlar.
Lazerler Nasıl Sınıflandırılır?
Lazerler enerji yoğunluklarına göre yüksek güçlü, orta güçlü ve düşük güçlü lazerler üç farklı grupta incelenir.
Argon Lazer: Argon lazer, oftalmoloji (göz cerrahisi) alanında sıkça kullanılır. Özellikle retina cerrahisinde, retina dekolmanı gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ayrıca dermatolojide cilt lekelerinin ve cilt yüzeyindeki kan damarlarında oluşan rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılabilir.
CO2 Lazer: Mikro cerrahi kullanımlar için en uygun lazer çeşididir. Dokuların üst tabakaları tarafından emildiği için ameliyatlarda temiz ve az kanamalı kesi olanağı sağlamaktadır. Ayrıca çapı 0.5 mm' ye kadar olan damarların kapatılmasını sağlar.
Neodyum YAG (Ytrium Aluminyum oxide Garnet) Lazer: Neodymium YAG lazer, yüksek enerji yoğunluğu ve dalga boyu ayarlanabilirliği nedeniyle birçok uygulamada tercih edilir. Özellikle tümör tedavisinde ve endoskopide kullanılır. Lazerle dövme çıkarma işlemlerinde, cilt lekelerinin tedavisinde, ve lazerle epilasyonda kullanılabilir.
Helyum- Neon (He-Ne) Lazer: He-Ne lazerler, kırmızı renkli ve çıplak gözle görülebilir lazer çeşitlerindendir. Yara tedavilerinde kullanılarak kollajen liflerin ve hücrelerin çoğalmasını sağlar. Ağrıyı azaltır. Ayrıca hassa ölçüm cihazlarında da kullanımı yaygındır.
Lazer teknolojisi artık, birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Lazer cihazları, evrenimiz ve gezegenimiz hakkında daha fazla veri elde etmemizi de sağlamaktadır. Lazer Girişimölçer Yerçekimi Dalgası Gözlemevi (LIGO), yerçekimi dalgalarını tespit etmek ve uzay-zamandaki dalgalanmaları algılamak için hassas bir lazer interferometre sistemini kullanmaktadır. Bilim insanları, lazerler sayesinde güneş sistemimizin ötesindeki ötegezegenleri görüntüleyebileceğimiz bir sistem üzerinde çalışmaktadır. Tıp, endüstri, savunma sanayi, inşaat sektörü, astronomi gibi birçok alanda önemli bir yere sahip olan lazer teknolojisi, her geçen gün daha da geliştirilmektedir. Gelecekte, lazerlerin kullanım alanı daha da genişleyeceği ve yeni uygulamalarla birlikte yenilikçi çözümler sunulacağı düşünülmektedir.