Konya Bilim Merkezi BilimUp

Körelen Değil İşlevlerine Kör Olduğumuz Organ: Apendiks

Gülnur Şener
6 dk
1322

Körelen değil işlevlerine kör olduğumuz organ: Apendiks

Genellikle iltahaplanması sonucu “apandisit” adı verilen hastalık durumu ile bildiğimiz, patlaması riskinin olması ile alınması uygun görülen bir organımızdır apendiks. Bu kötü ünleriyle kimine göre körelmiş bir sindirim sistemi organı olsa da araştırmalar apendiksin tamamen işlevsiz ve insan hayatında önemini yitirmiş bir organ olmadığını destekler niteliktedir. Gelin patlaması ve işlevsizlik algısıyla şakalarımıza dahi konu olan, bu organımızı biraz tanıyalım.

Apendiks, ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleştikleri bölgede, kalın bağırsağın uzantısı olan ve eldiven parmağı şeklinde bir organdır. Genellikle 8 ila 10 cm uzunluğunda ve 1,3 cm'den daha az genişlikte olup karnın sağ alt kısmında bulunur. Çok az önem verilen ve enfeksiyona bağlı komplikasyonları önlemek için sıklıkla tedavi etmek yerine, alınması herhangi bir kötü etkiye neden olmadığı görüldüğünden alınan bir organdır. Ancak, modern araştırmacılar, apendiksin insan vücudunda birçok önemli işlevi olduğuna ve vücudun iç ortamını enfeksiyondan koruduğuna inanmaktadır.

Apendiksin kalın bağırsağın alt kısmında besinlerin ve mikropların geçtiği yerde bulunuyor olması “Apendiks, sindirim sisteminin mikrobiyal florası ile ilgili bazı işlevlere sahiptir” teorisini desteklemektedir. Apendiks, insan bağırsağı için iyi mikroplar üretir ve bunları depolar. Sindirim sistemimiz yediğimiz gıdaların sindiriminde bize yardımcı olan bakteriler açısından da zengin olmalıdır. Bu yardımcı iyi bakteriler genellikle dizanteri veya kolera gibi hastalıklardan muzdarip olunduğunda vücuttan atılır ve böylece sindirim sistemi bozulur. Araştırmacılara göre bu hastalık durumlarında, apendiks iyi bakteri stokunu serbest bırakır ve işlevsel sindirim sistemimizi yeniden başlatır.

Apendiksin sadece sindirim sistemi üzerinde değil bağışıklık sistemi üzerinde de önemli etkileri olduğuna inanılmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, apendiksin, vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan lenfoid hücrelerine sahip olduğunu göstermiştir. Apendiks, enfeksiyonlarla savaşmak için gerekli olan beyaz kan hücrelerini taşıyan lenfatik sistemle ilişkili belirli bir doku tipini içerir. 2016 yılında yayınlanan ilgili mevcut araştırmaların bir incelemesi, apendiksin ilkel bir organ değil, bağışıklık sisteminin “önemli bir parçası” olduğu sonucuna varmıştır.


Uluslararası bir araştırma ekibi, 533 memeli türü için apendiks ve çevresel özelliklerin varlığı veya yokluğu hakkında veri toplamış ve incelenmiştir. Apendiksin birkaç memeli soyunda 30'dan fazla ayrı zamanda bağımsız olarak çeşitlendiğini ve ortaya çıktıktan sonra bir soydan neredeyse hiçbir zaman kaybolmadığını keşfetmişlerdir. Bu, apendiksin muhtemelen uyarlanabilir bir amaca hizmet ettiğini göstermektedir. Böylece, diyet, iklim, bir türün ne kadar sosyal olduğu ve nerede yaşadığı gibi ekolojik faktörlere bakarak, apendiksi diyet veya çevresel faktörlere bağlamaya çalışan daha önce önerilen birkaç hipotezi reddetmeyi başarmışlardır. Bununla birlikte, apendikse sahip olan türlerin ilgili bölgede daha yüksek oranda lenfoid doku konsantrasyonlarına sahip olduğunu bulunmuştur. Bu bulgu, apendiksin ikincil bir bağışıklık organı olarak önemli bir rol oynayabileceğini düşündürmüştür. Apendiksin sahip olduğu bu doku ayrıca yararlı bağırsak bakterilerinin bazı türlerinin büyümesini uyarabilir. Bu durum, apendiksin yararlı bağırsak bakterileri için "güvenli bir ev" olarak hizmet edebileceğine dair daha fazla kanıt sağlar niteliktedir.

Adından çok hastalığını bildiğimiz apandisit ise organın iltihaplanması durumu ile ortaya çıkar ve genellikle organın cerrahi olarak çıkarılmasına neden olur. Apendiksin normal olarak apendiks duvarlarının mukus salgılarını veya yapıya giren herhangi bir bağırsak içeriğini sonraki yapıya aktarabilen kas duvarları vardır. Apendiksin açılmasını engelleyen veya içeriğini atmasını engelleyen herhangi bir şey varsa, apandisit oluşabilir. Apendiksin kendini boşaltması engellendiğinde bir dizi olay meydana gelir. Sıvılar ve kendi mukus salgıları apendikste toplanarak ödem, ve organın şişmesine neden olur. Gerilme arttıkça, apendiksin kan damarları kapanır ve bu da apendiks dokusunun nekrozuna (ölümüne) neden olur. Bu arada, normalde bağırsağın bu bölümünde bulunan bakteriler, kapalı cepte yayılmaya başlar ve iltihabı kötüleştirir. Nekrozla zayıflayan ve içeriden artan basınca maruz kalan apendiks patlayabilir, içeriğini karın boşluğuna dökebilir ve karın organlarını kaplayan zarları enfekte edebilir.

Geçmişte, apandiks, daha sonra herhangi bir apandisit atağı olasılığını önlemek için diğer karın ameliyatları sırasında genellikle rutin olarak çıkarılır ve atılırdı. Bir zamanlar işlevsel olmayan bir doku olarak kabul edilen apendiks, günümüzde kullanılabilecek önemli bir 'yedek' olarak kabul ediliyor. Artık rutin olarak çıkarılmamakta ve sağlıklıysa atılmamaktadır.

Apendiksin insanlarda herhangi bir yararlı amaca hizmet edip etmediği tam olarak açık değildir. Fakat elde edilen bulgulara göre potansiyel işlevleri arasında, (1) bağırsak florasının normal popülasyonlarını yok eden bir hastalığın ardından sindirim sistemini yeniden canlandırabilen yararlı bağırsak florasını barındırmak ve yetiştirmek; (2) homeostazın düzenlenmesinde önemli olan molekülleri üreten ,fetüste endokrin hücrelerinin üretimi için bir alan sağlamak; ve (3) çeşitli şekillerde yaşamın ilk otuz yılı boyunca bağışıklık fonksiyonunda olası role hizmet etmek gibi önemli fonksiyonlar sayılabilir. İnsan apendiksinin spesifik işlevleri belirsizliğini koruyor olsa da, bilim adamları arasında, apendiksin zaman içinde insan türünden kademeli olarak kaybolduğu konusunda genel bir fikir birliği vardı. Bu kanı yapılan araştırmalar ile zamanla zayıflamaktadır.

Halen spesifik işlevi ve olası işlevleri hakkında araştırmaları devam eden bu organımızın, hala önemli görevler üstlenen bir organ olduğu şimdiden bilinmektedir. İlerleyen araştırmalar ile apendiksin daha farklı ve ilginç işlevler üstendiğini de anlamamız mümkün olabilir.


Benzer Makaleler
Bitkiler de Konuşur
Kahve ya da Çay Tercihimizi Genler mi Belirler?
Arılar Kovanlarını Nasıl Koruyor; Propolis ve Arı Sütü
Uyku Gerçekten Dinlendirir Mi?
Hapşırmak Sadece İnsanlara Mı Özgüdür?
Böcekler Neden Işık Etrafında Toplanır?
Aksolotl Semenderleri Beyinlerini Nasıl Yenileyebiliyor?
Acıyı Algılayamayan Beynimiz Nasıl Ağrıyor?
İlk Hücre Teorisi: Yaşam Nasıl Ortaya Çıktı?
İlaçlar Nasıl Onaylanıyor?
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER