Dijital atık dijital dünyada gerçekleştirdiğimiz bütün hareketlerin çevreye zarar veren tüm aşamalarıdır. Bilgisayarımızda sakladığımız videolar fotoğraflar dosyalar, hiç oynamadığımız oyunlar dijital atıktır. Dijital atık kavramını en basit haliyle elektrik tüketimini etkileyen çevrimiçi aktiviteler, etkinlikler ile böylece küresel sera gazını tetikleyen bir döngü olarak tanımlayabiliriz. Dijital ayak izi olarak da adlandırılabilir. Pasif ve aktif dijital ayak izi olarak iki kategoride incelenir. İnternette yaptığımız etkinliklerin her ne kadar çevreye zarar vermediğini düşünsek de tüm çevrimiçi etkinlikler nihayetinde bir atık türüdür. Bir araştırmaya göre internetin 10 yıl içinde dünyada üretilen sera gazının yaklaşık %20‘sini ürettiği tahmin ediliyor. 2020 yılında küresel veri merkezi CO2 emisyonu 76 milyona ulaşmış durumda. Pandemi ile birlikte dijitale hızlıca adapte olan dünyada bu rakamların çok daha hızlı artacağı tahmin ediliyor. Instagram‘da bir canlı yayın izlemek 0.6 gram, canlı yayın yapmak 0.8 gram karbon salınımına sebep oluyor. Milyonlarca izlenen canlı yayınları düşünürsek enerji tüketiminin ne kadar arttığını gözlemleyebiliriz.
Attığımız her mail 0.3 gram karbon salınımına sebep oluyor. Elbette ki mail göndermemiz, youtube üzerinden video izlememiz instagramdan sosyalleşmemiz gerekiyor bu günümüz dünyasının gerçekleri görmezden gelinemez. Eğer Fransa'da her bir kullanıcı 50 mail silerse bu durum 1 saatliğine 1.6 milyon ampülün kapatılmasıyla eşdeğer bir tasarruf sağlar. Dijital atıklarımızın çevreye oluşturduğu bir zarar var ancak tüm yaşantımız dijitallik üzerinden şekillenmeye başladı ve dijitallik iş dünyasında herkesin aradığı ana kavramlardan birisidir. Hal böyleyken zararlarının da farkında olmamız gerekir. Google dijital temizlik hareketi yaygınlaştıktan sonra kendi sunucularında bulunan verileri 30 gün sonra silmeye başladı. Çünkü kullanılan veri merkezleri devasa büyüklükte ve şu anki karbon salınımının %25’i bu merkezlerden gerçekleşiyor. Dijital temizlik hareketinin yaygınlaşmasından sonra kurumlar bazında da temizlik hareketi yaygınlaşmaya başladı.
Elbette bu farkındalığın artması için bireysel faaliyetlerin de artması gerekiyor. Farkındalık kampanyası 4 adımda gerçekleşiyor: ilk olarak kendi akıllı telefonlarımızdaki kullanmadığımız uygulamaları, gereksiz fotoğraf ve videoları silmemiz gerekiyor. İkinci adımda bilgisayarımızdaki yenilenen ve işe yaramaz hale gelen tüm dosyaları silmemiz isteniyor. Bir sonraki adım maillerimizi temizlemek çünkü her bir mail 0.3 gram karbon salınımına sebep oluyor. Son adım ise bulut sistemler üzerinden çalışmak veya kişisel dosyaları taşınabilir bir disk üzerinde saklamaktır. Bu önemli dört adımı gerçekleştirdiğimizde bireysel dijital temizlik yapmış oluyoruz. Yalnızca birkaç saatimizi ayırarak hem kendi cihazlarımızın performansını ve hızını artırmış olur hem de çevreye büyük bir iyilik yapmış oluruz.