Konya Bilim Merkezi BilimUp

Filler Nasıl Ölüyor?

Gülnur Şener
6 dk
1516

Dünya üzerindeki en büyük memelilerden biri fillerdir. Özellikle Afrika ve Asya kıtalarındaki en büyük kara memelileri onlardır. Filler bunca büyük hayvanlar olduklarından belgesellerde de görebileceğiniz üzere aslanlar gibi büyük kedilerin avları olmazlar. Büyük kedilere dahi av olmayan fillerin yaşamlarını tehdit eden bir avcıları neredeyse yok denilebilir. Dayanıklı canlılar oldukları da göz önünde bulundurulduğunda fillerin uzun ömürlü canlılar olduğunu çok net anlaşılmaktadır. Peki bunca uzun yaşayan filler ne oluyor da ölüyorlar? Ömürlerini sonlandıran ana etkenlerden biri kaybettikleri dişleri olabilir mi?



Filler Nasıl Canlılardır?

Filler karada yaşayan en büyük hayvanlar olmalarının yanı sıra oldukça nahif canlılardır. Karmaşık duygulara, şefkate ve kişisel farkındalığa sahip son derece zeki hayvanlardır. Filler aynada kendilerini tanıyan çok az türden biridir. Afrika fillerinin boyları üç ilâ dört metre arasında, ağırlıkları da dört bin ilâ yedi bin kilogram arasında değişir. Asya fillerinin boyu ise 2 ilâ 3,5 m ve ağırlıkları da 3000 ilâ 5000 kg arasındadır. Tahmin edebileceğiniz gibi bunca nahif ve bir o kadar dev olan bu otçullar çok fazla beslenmeye ihtiyaç duyar. Ortalama yetişkin bir filin günde üç yüz otuz kilo bitki yemesi gerekir. Ancak fillerin ağırlığı düşünüldüğünde bu kadar yiyecek kulağa çok da absürt gelmiyor. Filleri avlayan vahşi hayvanlar olmasa da daha tehlikeli bir avcı grubuyla karşı karşıyadırlar: İnsanlar. Kaçak avlanma, iklim değişikliği ve habitat tahribatı nedeniyle yaşayan üç fil türü de Uluslararası Doğanın Korunması Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alıyor. Bazı raporlara göre her yıl otuz binden fazla fil, insanlar tarafından istedikleri fildişi nedeniyle yasa dışı olarak öldürülüyor.


Filler Ne Kadar Yaşar?

Asya fillerinin ortalama ömrü 48 yıldır. Afrika filleri genellikle 60 veya 70 yaşına ulaşır. Ne yazık ki hayvanat bahçesinde yaşayan filler en kısa ömre sahip olanlarıdır. 6 yıllık bir çalışma, Avrupa hayvanat bahçelerinde yaşayan fillerin, Afrika ve Asya'daki koruma altındaki yaban hayatı rezervlerinde yaşayanlardan çok daha erken öldüğü sonucuna varmıştır. Araştırmacılar, esaret altında kalmanın fillerin zihinsel sağlığını önemli ölçüde yıprattığına ve oluşan stresin fillerde erken ölüme yol açabileceğine inanıyor.

Filler doğdukları andan itibaren yaşamlarının büyük bir kısmında büyürler. Bu nedenle genellikle omuz yükseklikleri veya ayaklarının boyutları kullanılarak yaşları belirlenebilir. Ancak tamamen yetişkin olduklarında filler daha yavaş büyür ve bu nedenle yalnızca boyutlarına göre kesin olarak yaşlarını belirlemek zorlaşır. Bu aşamada fil dişleri çok daha güvenilir bir yaş göstergesi olarak karşımıza çıkar.

Bir Filin Kaç Set Dişi Vardır?

Yoğun beslenme programları ve sert bitkisel maddelerden oluşan diyetleriyle fillerin dayanıklı dişlere ihtiyaçları vardır. Filler yaşamları boyunca 6 set azı dişi eskitirler. Biz insanlarda olduğu gibi süt dişlerimiz sökülür ve yaşamımızın sonuna kadar kullanacağımız dişlerimizi çıkarırız. Fillerde bu 6 kez tekrarlanır. Bir set yıprandığında ve fil artık bitkileri çiğneyemeyecek duruma geldiğinde yeni diş seti çıkarırlar. Herhangi bir zamanda, hem üst hem de alt çenelerin her iki tarafında bir azı dişi ve muhtemelen başka bir azı dişinin parçası bulunur. Her fil dişi seti farklı bir boyuttadır. 6. ve son set ise yüzeyinde en çok çıkıntıya sahip olan diş setidir.


Fillerin Dişlerini Kaybedince Mi Ölüyor?

Filler hakkında çok sayıda yaşlanma teorisi vardır. Stokastik yaşlanma teorileri bunlardan yalnızca biridir. Bu teoriye göre yaşlanma, organizmada meydana gelen kaçınılmaz küçük değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Bu değişiklikler zamanla birikir ve vücudun onarım mekanizmalarının oluşan yeni hasarları onaramamasına neden olur. Sonunda biriken hasar, hücrelere ve dokulara zarar verir. Böylece bu doku ve organlarda işlev bozukluğuna veya bunların tükenmesine neden olur. Bu da bir organın işlevinde yaşa bağlı azalmalara katkıda bulunan temel bir etkiye neden olur. Bu hasar veya hata teorileri sınıfı “aşınma ve yıpranma” teorisini içerir. Aşınma ve yıpranma teorisi, hayati öneme sahip olan dokuların yıpranmasının yaşlanmaya neden olabileceğini belirtmektedir. Vücudun bu tür önemli kısımları tekrar tekrar kullanıldığında zamanla yıpranır. Bu onların ve daha sonra bedenin ölmesine neden olur. Yaşlanmaya dair bu aşınma ve yıpranma teorisi ilk olarak 1882 yılında Alman biyolog Dr. August Weismann tarafından ortaya atılmıştır. Bu teori bugün bile birçok insan için makul kabul ediliyor çünkü çevrelerindeki tanıdık şeylerin çoğuna uygun bulunuyor. Weisman birikmiş hasar kavramını “aşınma ve yıpranma” teorisi olarak ortaya atmıştır. Bu teoride Weisman organizmayı bir makineye benzetmiş ve canlı organizmaları zamanla, kullanımla ve kazalar nedeniyle alınan hasarlarla yıpranan bir makine olarak görmüştür. Bilindiği üzere makinelerin önemli parçalarının hasar görmesi ile makinenin tamamı işlevini kaybedebilir. Bu düşünce ile yola çıkılan teoriye göre benzer şekilde organizmaların yaşamları boyunca kullanmaları kaçınılmaz olan doku ve organlardaki fonksiyon kaybı da organizmanın ömrünü sınırlayabilmektedir. Örneğin birçok canlının beslenmek için kullandığı dişlerin tekrar tekrar kullanılması sonucu oluşan aşınma ve yıpranmanın, canlının ömrü ve yaşlanmasıyla ilişkili olduğu bulunmuştur. Dişler, özellikle otçullar için dolaylı da olsa hayati olarak sınıflandırılabilecek önemli organlardan biridir. Yiyeceklerini çiğnemek için dişlerine ihtiyaçları vardır. Dişleri aşınır ve işlevsiz hale gelirse bu canlılar etkili bir şekilde beslenemezler. Sert otları çiğnemek için dişlerin yoğun kullanımından kaynaklanan diş kaybı, fillerin ömürlerini kısaltabilir.

Bir türün yaşam döngüsü boyunca bir, iki veya çok sayıda ardışık diş dizisine sahip olması monofiyodont, difiyodont veya polifiyodonti olarak tanımlanır. Filler ve kangurular polifiyodonti memelilere örnektirler. İnsanlarda dahil olmak üzere memelilerin çoğunluğu ise difiyodontidir. Bahsettiğimiz gibi fillerin ise yaşamları boyunca 6 takım dişleri olur. Filler nispeten yavaş yaşlanır ve daha az yırtıcı hayvanın saldırısına maruz kalırlar. Bu nedenle fillerin ölüm nedeni çoğunlukla kaybettikleri son dişlerdir. Uzun yaşamları ile dikkat çeken filler son set dişlerini de kaybettikten sonra yaşlılıktan değil beslenemedikleri için açlıktan ölürler. İşlevsel organların kaybı veya körelmesi ile ölen birçok farklı hayvan vardır. Dişlerinin kaybı ile ölen filler ise yalnıza bunlardan biridir. Filler ve dişleri arasındaki ilişkide olduğu gibi önemli organların aşınması ve yıpranması ile yaşlanma kavramı rahatlıkla ilişkilendirilebilmektedir.

Kaynakça
  1. https://a-z-animals.com/blog/elephant-lifespan-how-long-do-elephants-live/
  2. https://www.krugerpark.co.za/krugerpark-times-3-16-elephant-teeth-23461.html#:~:text=The%20last%20set%20of%20elephant,to%20the%20age%20of%2081
  3. Buchtova M, Stembirek J, Glocova K, Matalova E, Tucker AS (2012) Early regression of the dental lamina underlies the development of diphyodont dentitions. J Dent Res 91(5): 491–498
  4. Troen BR. The biology of aging. Mt Sinai J Med. 2003;70(1):3–22.
  5. Jin K. Modern Biological Theories of Aging. Aging Dis. 2010 Oct 1;1(2):72-74. PMID: 21132086; PMCID: PMC2995895
  6. Lipsky, M. S., & King, M. (2015). Biological theories of aging. Disease-a-month, 61(11), 460-466
  7. Libertini, G., & Ferrara, N. (2016). Aging of perennial cells and organ parts according to the programmed aging paradigm. Age, 38(2), 35.
Benzer Makaleler
Karıncalar Sosyal Ağlarını Neye Borçlular?
Bilim Dünyasını Büyüleyen, Yaşlanmayan Köstebek Fareleri
Fillerin Hafızası Var Mıdır?
Bilim İnsanları Karıncaların Hiyerarşik Düzeyini Değiştirmeyi Başardı
Dünyadaki Tek Zehirli Primat: Yavaş Loris
Uyurken Dişlerimizi Neden Sıkarız?
Çok Şeker Yemek Diş Çürütür mü?
Türk Üçgeni
Dünyanın En Görkemli Sarayları
Kendi Buluşları ile Ölen Bilim İnsanları
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER