Gözlerinizi kapatın ve şu kokuları zihninizde canlandırın: sulu bir portakalı soyarken gelen ferahlatıcı koku, taze çekilmiş kahve kokusu veya çiçek açan bir leylaktan rüzgarla havaya karışan ılık bir çiçek kokusu. Bu kokuları duyduğunuzda ne hissediyorsunuz, sizi sakinleştiriyor mu?
Binlerce yıldır, Çin, Hindistan ve Mısır gibi eski kültürler, bazı aromatik kokuların insanlar üzerinde yatıştırıcı etkisini hem yazılı kaynaklarında bildirmiş hem de sıklıkla kullanmışlardır. Halk şifacıları, kaygı, uykusuzluk ve baş ağrıları gibi stres kaynaklı durumları tedavi etmek için binlerce yıldır kokulu uçucu yağları kullanmıştır. Bilim, bu güçlü aromatik kokuların nasıl ve neden sakinleştirici fizyolojik tepkiler ürettiğini anlamaya çalışmaktadır.
Koku alma duyumuz, koku molekülleri burun boşluğundaki koku alma reseptörlerine bağlandığında tetiklenir. Bu alıcılar daha sonra doğrudan beynin koku alma korteksine elektrik sinyalleri gönderirler. Ardından bu korteks hipokampus, amigdala ve frontal korteks gibi beynin hafıza ve duygu merkezleriyle konuşur. Bu merkezler kokuların bizde yarattığı heyecan, kaygı, keyif gibi cevapların ana oluşturulma merkezidir. Yani duygularımız ve kokular arasında doğrudan bir nörolojik bağlantı vardır. Öyleyse kokular aracılığıyla bazı duyguların oluşturduğu tahribatlar tedavi edebilir.
Japon Bilim insanları tarafından, Frontiers in Behavioral Neuroscience Dergisi'nde 23 Ekim 2018'de yayınlanan bir çalışma , bazı kokuların anti-anksiyete ilacı gibi davranabileceğini ve beyin kimyamızı ilaçların etkilerini taklit edecek kadar benzer şekilde değiştirebileceği teorisini güçlendirmiştir. Başka bir araştırmada, araştırmacılar kobay farelerini stres testlerinde çalıştırırken, lavantaya tatlı çiçek kokusunu veren organik bir bileşik olan "linalool" adlı aromaya maruz bırakmışlardır. Linalool'un farelerde kaygı düzeylerini düşüreceğini öngörmüşler ve bunu doğrulamışlardır. Bilim insanları, lavantanın sakinleştirici etkisinin doğrudan farenin burnundan nöronlarına gittiği hipotezini de test etmek istemişlerdir. Bu yüzden çalışmaya "asnomik", yani koku alma duyuları olmayan fareleri dahil etmişlerdir. Bu fareler, linaloole maruz kalmanın hiçbir etkisini göstermemiştir, bu durum koku alma sisteminin kesinlikle kokunun burundan beyine dağıtım süreci olduğunu kanıtlamıştır.
Lavanta kokusu güçlü anti-anksiyete ilaçları ile aynı nöron reseptörlerine bağlanarak sakinleştirici ve yatıştırıcı etkiler göstermiştir. Ancak bu konuda başarılı olan tek aroma lavanta değildir. Araştırmacılar yüzlerce kokuyu kemirgenlerde ve insanlarda bu reseptörler üzerinde test etmişlerdir ve en büyük sakinleştirici etki gösteren, neredeyse uyku hapları ve yatıştırıcılar kadar güçlü etki sağlayan yasemin aroması olmuştur. Lavanta ve yasemin, bu şekilde test edilen yatıştırıcı etkisi kanıtlanmış en eski rahatlatıcı kokulardır. Bunların dışında okaliptüs, portakal, nane ve orkide çiçeği kokuları da yatıştırıcı etkiler gösterir.
Yine de kokular herkes için aynı şekilde rahatlatıcı olamayabilir. Kokular, anılar ve duygularla çok yakın bir nörolojik bağlantı paylaştığından, fizyolojik etkileri de kişisel deneyimlerimiz sayesinde değiştirilebilir. Pavlov'un köpeği gibi, beyinlerimiz de onlarla olan ilişkimize bağlı olarak belirli kokuları sevmeye veya onlardan nefret etmeye şartlandırılabilir. Örneğin; çocukken eviniz limon kokulu bir temizleyiciyle temizleniyorsa ve temizlik günlerini sevmiyorsanız, limon kokusunu güzel bulamayabilirsiniz.
Araştırmalar, koku alma sisteminin, beynin hafıza ve duygu merkezleri olan hipokampus ve amigdala ile en güçlü doğrudan bağlantıya sahip olduğunu göstermiştir. Bu nedenle koku anıları, güçlü nostaljik duyguları uyandırabilir. Bir koku bizi bilinçli düşünme ve hatırlamanın yapamayacağı şekillerde belirli bir zamana ve yere geri götürebilir. Örneğin, bebek pudrası kokusunu neden bu kadar yatıştırıcı bulduğumuzu bu durum açıklayabilir; çünkü en eski anılarımızın derinliklerinden gelen güvenlik ve sevgi duygularını çağırır. Bir kokunun yatıştırıcı olabilmesi için elbette ki hatıralarımızda da olumsuz anılarla eşleşmemiş olması gerekir. Siz de kendinize iyi gelen kokuları keşfetmek için lavanta ve yaseminden başlayabilirsiniz.