Bu kış önceki kışlara göre daha sık hastalandınız mı?
Eğer cevabınız evet ise bu size özel bir durum değildir. Bu kış tüm Kuzey Yarım Küre için farklı bir kış oldu. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, grip kaynaklı hastane gözetimine alınma oranının önceki on yıla göre yükseldiğini duyurdu. Bu artış bebeklerde şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan solunum sinsityal virüsü (RSV) için de geçerliydi.
COVID-19 sürecinde evde izolasyon ve maske kullanımı gibi önlemler salgına sebep olan birçok virüsün yayılmasını kısa süreliğine önlemişti. Ancak normal hayata dönüldükten sonra aynı anda birçok enfeksiyona maruz kalınmasına uygun bir ortam oluştu.
Bir kişi aynı anda birden fazla virüs kaynaklı enfeksiyona yakalanırsa ne olur? Daha şiddetli bir hastalık süreci mi geçirir, yoksa bu virüsler birbirlerinin etkisini baskılayabilir mi?
Yale Tıp Okulu’nda İmmünolog Ellen Foxman, "Bilim insanları 1950'lerde ve 60'larda da birden fazla enfeksiyonun birbirini engelleyebileceğini düşündüler," dedi. Hücre kültürlerinde yapılan deneylerde bazen başlangıçtaki bir viral enfeksiyonun (yani virüs kaynaklı enfeksiyonun), eş zamanlı ikinci bir enfeksiyona karşı koruma sağladığını gözlemlediler. Ancak o dönemlerde bu fikir, insan popülasyonlarında analiz edilemedi. Çünkü son 10-15 yıl öncesine kadar bu virüsleri tespit edebilecek gelişmiş testlere sahip değildik.
Virüs enfeksiyonu hakkında bilgilerimizin çoğu, bir virüs-bir hastalık yaklaşımına dayanmaktadır. Birden fazla virüsün çevrede birlikte dolaşarak ortak enfeksiyonlar ortaya çıkarabileceğini biliyoruz. Ancak insan vücudunun bunlara nasıl tepki verdiği hakkında fazla bilgi sahibi değiliz.
20. yüzyılın ikinci yarısında Norveç'ten alınan veriler, RSV ve grip enfeksiyonlarının aynı anda yayıldıklarında, tek tek yayıldıklarında görülen salgın düzeyine ulaşmadığını gösterdi. 1970'lerde Hindistan ve Nepal'de yapılan çalışmaların sonuçlarından anlaşıldı ki tek bir adenovirüs tipi, diğerlerini saf dışı ederek baskın olma eğilimindedir. Yakın zamanlarda araştırmacılar, yaygın görülen solunum yolu virüslerinden kaynaklı mevsimsel salgınların, Pekin ve Fransa'da 2009-2010'daki grip salgını sırasında ortaya çıkamadıklarını gözlemlediler. Bu örnekler birden çok virüsün aynı anda vücutta ve popülasyonda aktif olduğunda virüslerin birbirinin etkisini aşağı çektiğini gösterdi.
Organoid bir modelde, insan hücrelerinden elde edilmiş üç boyutlu organ benzeri bir yapı üzerinde yürütülen çalışmalarda, rinovirüs enfeksiyonuna yakalanan hücrelerin influenza veya SARS-CoV-2 (koronavirüs) enfeksiyonlarını önlediği bildirdi. Yani rinovirüs ile influenzanın ya da koronavirüsün negatif etkileşime girdiği görüldü.
İngiltere’de Glasgow Üniversitesi Virüs Araştırma Merkezi’nden Murcia ve meslektaşları, genetik yöntemlerden biri olan PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) kullanımının açtığı olanaklarla, 2005 ile 2013 yıllarında İskoçya'da görülen 44.230 solunum yolu vakasını analiz etti. Analiz, aynı anda rinovirüs ve influenza A virüsü dahil olmak üzere 11 virüs için test edilen hasta verilerine dayanıyordu. En az bir virüs enfeksiyonuna yakalanan tüm hastaların yüzde 11'inde ko-enfeksiyon yani aynı anda başka bir virüs kaynaklı enfeksiyon da görüldü. Hastaların çoğunluğunda iki virüs türü bulunurken, bazılarındaysa sayısı beşi bulan virüs türü tespit edilmişti.
Bu çalışma, araştırmacılara konak düzeyindeki ortak enfeksiyonun bireylerde ve popülasyon düzeyinde ne kadar sık görüldüğüne dair bir bilgi verdi. Aynı zamanda birçok virüs arasındaki pozitif ve negatif etkileşimlere dikkat çekti. İstatistiksel analizler, bebeklerde ve küçük çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarına sebebiyet veren farklı parainfluenza virüsleri olan metapnömovirüs ve RSV arasında pozitif etkileşimler olduğunu ortaya çıkardı. Yani bir bebeğe ya da çocuğa bu virüslerden biri, örneğin metapnömovirüs bulaşmışsa, RSV de bulaştığında iki virüsün olumsuz semptomları bir araya gelerek bebeğin ya da çocuğun vücudunda tek enfeksiyon olduğu durumlara göre daha ağır semptomlar ortaya çıkarmaktaydı.
Diğer taraftan influenza B ile adenovirüsler arasında ve rinovirüsler ile influenza A virüsü arasında negatif etkileşimler tespit edildi. Bu virüs çiftleri bir vücudu aynı anda enfekte ettiğinde birbirlerinin etkilerini düşürmekteydi.
İnsan vücudunu enfekte eden virüslerin, birbiriyle etkileşime girmesiyle vücuda nasıl etki ettiğini hücrelerde, bireylerde ve popülasyonlarda yürütülen deneylerin verilerine bakarak anlayabiliriz. Doğada var olan canlıların çalışma mekanizmalarının anlaşılmasının, bilim insanlarına yeni tedavi yöntemleri açısından fikir verdiği bilinmektedir. Örneğin 2019 yılında Nobel ödülü alan CRISPR Yöntemi, bakterilerin onları enfekte eden virüslere karşı geliştirdiği bir savunma mekanizmasının çözümlenmesiyle geliştirilmiştir.
Birden çok virüsün aynı anda vücutta sebep olduğu etkileri anlarsak, yani virüslerin diğer patojenlere müdahale etmek için hangi mekanizmaları kullandığını çözersek bu mekanizmaları, CRISPR’a benzer bir şekilde hastaları tedavi etmek için yeni yaklaşımlar olarak kullanabiliriz.