Yeni biçilmiş çim kokusu özellikle bahar ve yaz aylarında güneşin tüm gücüyle parıldadığı günlerde dışarı çıktığınızda derin bir nefes almanızı sağlamış olabilir. İçimize çektiğimiz bu koku belki de çoğumuzun hayalinde tam olarak yeşil rengin kokusu olabilir. Çimler biçildiğinde yayılan bu kokuyu içimizde çektiğimizde asıl kokladığımız şey nedir?
Birleşik Krallık’ta 2000 kişiyle yapılan araştırmada en çok sevilen üçüncü koku seçilen yeni biçilmiş çim kokusu, çimler biçildiğinde havaya karışan yeşil yaprak uçucularının algılamasıyla oluşur. Bu kimyasallar aslında bitkilerin zarar gördüklerinde yaydıkları bazı moleküllerdir. Kimyasal türler olarak aldehitler, esterler, alkoller ve 6 karbonlu bileşiklerden oluşmaktadır. Bu moleküller bitkilerin savunma mekanizmasında bulunan en hızlı üretilen ve yayılan silahlarıdır. Yapıları o kadar küçüktür ki bizden uzakta olsalar bile havaya karışıp burnumuza hızlıca ulaşabilirler.
Yeşil yaprak uçucuları bize nasıl çekici bir koku olarak geliyorsa, Geocoris böceklerine de bu koku lezzetli bitkilerin yakınlarda olduğunu anlatıyor. Almanya’da Max Planck Kimyasal Ekoloji Enstitüsü’nden bitki çevrebilimci Ian Baldwin, bitki zararlısı böceklerin de ilgisini çektiğini tespit etmiştir. Acaba farklı diğer organizmalar da bu kimyasallardan etkileniyor mu? Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde yapılan bir Yüksek Lisans çalışması yeşil yaprak uçucularının bağırsaklarımızdaki faydalı ve zararlı bakteriler üzerindeki etkisini incelemiştir. Elde edilen sonuçlarda yeşil yaprak uçucularının faydalı bakterilerde uyarıcı ve koruyucu olumlu etkilere, zararlı bakterilerde de baskılayıcı bir role sahip olduğı gözlemlenmiştir.
Bu kokuyu bu kadar özel yapan nedir?
Baldwin bu kokunun aslında günlük hayatta sıklıkla tükettiğimiz birçok bitkiden farksız olduğunu belirtiyor. Bu kokunun aklımızda diğer bitkilerden farklı yer etmesinin sebebi, çok geniş bir çimlik alanın biçilmesi ve yeşil yaprak uçucularının kocaman bir bulut oluşturmasıdır. Sonrasında birçok çimden yayılan minik kimyasallar havada yüzerek burnumuza ulaşır ve reseptörlerimizi uyarırlar. Uyarının sıklığı bu güçlü kokuyu algılamamızı sağlar. Baldwin, Çin’de yaşayan insanların da çay hasadı yapılırken benzer bir kokudan etkileniyor olabileceğini öne sürmüştür. Kim bilir belki de Rize’de çay hasadı zamanında Rizeli’lerde benzer bir kokudan etkileniyordur.