Uyku problemi yaşayan birçok insana denk gelmişsinizdir, hatta belki siz de çeşitli uyku problemlerinden muzdaripsinizdir. Uyuyamama, horlama, gece uyanmaları, diş gıcırdatma vb. şeklinde uzayan bir liste bulunuyor. Peki, narkolepsiyi duydunuz mu?
Narkolepsi, halk arasında uyku hastalığı olarak bilinmektedir. Ani uyku atakları ile tanımlanan, sinir sistemini etkileyen, kronik nörolojik bir durumdur. Normal dışı zamanlarda uyku haliyle kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek bir hastalık olarak belirtilmektedir. Narkolepsi nadir görülen bir hastalık olmakla birlikte, uzmanlar yaklaşık 2.000 kişiden 1'inin etkilendiğini söylemektedir. Narkolepsi belirtilerinin ne sıklıkta ve ne yoğunlukta ortaya çıktığı kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Ancak, narkolepsisi olan hemen hemen herkes sürekli uykuya dalma dürtülerine ve aşırı gündüz uykulu hale (excessive daytime sleepiness (EDS)) sahiptir. Sahip olunan EDS durumu, gün boyunca düzgün çalışmayı zorlaştırmakta ve hayat kalitesini oldukça kötü etkilemektedir. Ayrıca, narkolepsi, katapleksi olarak bilinen beklenmedik ve geçici kas kontrolü kaybına da neden olabilmektedir. Heyecan, korku, gülmek gibi yoğun duygular katapleksi tetikleyebilir. Ne sıklıkta meydana geldiği kişiden kişiye göre değişmektedir.
Narkolepsisi olanların yaşadığı diğer belirtiler arasında ise; geceleri parçalanmış zayıf uyku, uykuya dalarken halüsinasyon görme ve uyku felci, yani uyurken veya uyanırken hareket edememe/konuşamama durumu gözlenmektedir. Ayrıca çoğu narkolepsiye sahip kişilerde REM uykusu gözlenmiştir. REM (Rapid Eye Movement) uykusu, hızlı göz hareketi anlamına gelmekte ve kas tonusu kaybıyla birlikte canlı rüyalar görülen uyku aşamasını belirtmektedir. REM uykusunun, genellikle uykuya daldıktan sonra yaklaşık 15 dakika içinde gerçekleşebildiği bilinmektedir.
Narkolepsinin kesin nedeni bilinmemekle beraber bilim insanları bu hastalığın düşük hipokretin seviyeleri ile ilişkili olabileceğini düşünmektedir. Hipokretin ya da oreksin adı verilen, beyinde yer alan proteinin işlevlerinden biri uyku-uyanıklık döngülerini düzenlemektir. Ayrıca, bilim insanları kalıtsal bir eksikliğin -gen mutasyonun- bu hastalığa ve düşük hipokretin seviyelerine neden olabileceğini belirtmektedir. Bunun yanı sıra stres, beyin travması, toksinlere maruz kalma ve enfeksiyon gibi diğer faktörlerin de bu hastalıkta rol oynayabileceği belirtilmektedir.
Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki tür narkolepsi vardır. Tip 1 narkolepsi en yaygın olanıdır. Tip 1 narkolepsiye sahip kişiler, hipokretin veya oreksin adı verilen bir beyin proteinin beyindeki düşük seviyeleri nedeniyle gündüzleri aşırı uyku haline sahip olmakla beraber katapleksi atakları geçirmektedir. Tip 2 narkolepsi, katapleksiz narkolepsi olarak bilinmekte ve bu tür narkolepsiye sahip kişilerde normal hipokretin seviyeleri bulunmaktadır.
Narkolepsi kendi başına ölümcül bir hastalık değildir, ancak ataklar kazalara, yaralanmalara veya yaşamı tehdit eden durumlara neden olabilir. Narkolepsiye karşı ilaç kullanımı, yaşam tarzı düzenlemeleri ve tehlikeli faaliyetlerden kaçınma gibi yöntemler hastalığın yönetilmesinde rol oynayabilir. Sonuç olarak, doktorunuzdan doğru tedaviyi alarak ve tedavi planınıza sadık kalarak sağlıklı bir yaşam sürmeye devam edebilirsiniz.
1) Brain basics: Understanding sleep. (2019). ninds.nih.gov/Disorders/Patient-Caregiver-Education/Understanding-Sleep
2) Kumar S, et al. (2014). Etiopathogenesis and neurobiology of narcolepsy: A review. jcdr.net/article_fulltext.asp?issn=0973-709x&year=2014&volume=8&issue=2&page=190&issn=0973-709x&id=4057
3) Li S, et al. (2020). Pitolisant for treating patients with narcolepsy. tandfonline.com/doi/full/10.1080/17512433.2020.1714435
4) Drapeau CW, et al. (2017). Suicidality in sleep disorders: Prevalence, impact, and management strategies. dovepress.com/suicidality-in-sleep-disorders-prevalence-impact-and-management-strate-peer-reviewed-fulltext-article-NSS