Suyun Hafızası Var Mıdır?
Su molekülleri temas ettiğimiz biyolojik ortamların izini taşır. Birbirleriyle kurdukları moleküler bağ sayesinde dokundukları canlıları hafızalarına alırlar. Bir bardak suya gerçek bir çiçek koyup suyu incelersek çiçeğin izini gözlemleyebiliriz.
Bardaktaki onun bir damlada suyun çiçeği hatırladığını görürüz. Farklı bir çiçek koyarsak, başka bir çiçek koyarsak, o zamanın tümünün papatya gibi görünecektir. Suyun bir hafızaya sahip olduğu dünyaya olan bakış açımızı değiştirebilir.
Suyun hafızası, ilk kez 1988'de Nature'da Jacques Benveniste'nin yayımladığı makaleyle gündem olmuştur. Benenviste'nin vardığı sonuç, suyun bir şekilde bir zamanlar içerdiği moleküllerin "hafızasını" tuttuğudur. Anlatılan araştırmalarla su moleküllerinin birbirleriyle iletişim kurabileceği yer almaktadır. Daha önce temas halinde biyolojik ortamları muhafaza ediyordu, böylece ortam mevcutta biyolojik etki devam ediyordu.
Suyun fiziksel bir temas olmadan bilgi alışverişi yapabileceği, belirli bir manyetik sinyal taklit edebileceği çalışmalar. Videoda su moleküllerinin ses frekanslarına göre fiziksel tepkiyi izliyoruz. Çalışmalar bize okyanusun artık ayıran bir ortam olmadığını, belki de yağmurun yeryüzüne bilgi taşıyan bir veri ortamı olduğunu gösteriyor.
Sadece kaynaklarımızı değil, aynı zamanda büyük bir kütlenin hafızasını tükettiğimizi anlayıp israf etmemeye özen göstermeliyiz.