Gezegenleri öğrendiğimiz dersimizde halkaları nedeniyle belki de çoğumuz en önce Satürn’ü öğrenmiş olabiliriz. Satürn’ü, ikonik halkaları olmadan düşünmek çok zor gibi geliyor ama Satürn de bir gün havalı halkalarından vazgeçerek diğer gezegenler gibi olacak.
400 yıl önce Galileo tarafından ilk defa gözlemlenen Satürn’ün 4 milyar yıl önce, Güneş sistemi ile birlikte oluştuğu düşünülüyor. Ancak Satürn’ün halkalarının ne zaman ve nasıl oluştuğu kesin olarak bilinmiyor.
Bu halkalar buz ve kayaç parçacıklarından oluşmaktadır. Bu parçacıkların bir kısmı kum tanesi büyüklüğündeyken, bazılarının bir otobüs büyüklüğünde olduğu biliniyor.
Bilim insanları halkaların oluşumunun Satürn’ün en az 60’a yakın uyduları ile ilişkili olabileceğini ve bu uyduların, bir asteroidin ya da bir kuyruklu yıldızın Satürn’ün güçlü kütle çekim etkisiyle parçalanarak halkaları oluşturmuş olabileceğini düşünüyor. Bazı bilim insanları ise halkaların Satürn’ün içinde oluştuğu toz ve gaz bulutundan arta kalan maddelerden meydana geldiğini düşünüyor. Araştırmalar Satürn’ün halkalarının %90-95 oranında buzdan oluştuğunu gösteriyor. Ancak halkaların oluşumuyla ilgili bu zamana kadar önerilen kuramlar halkaların bileşimindeki buz oranının bu kadar yüksek olmasını açıklayamıyor.
Aslında Jüpiter, Neptün ve Uranüs’ün de halkaları vardır ancak bu halkalar Satürn’ün halkaları kadar belirgin değildir. Satürn’ün etrafında çok sayıda halka var ve bu halkalar arasında boşluklar bulunuyor. Bu küçük halkalar birleşerek yedi tane belirgin halka oluşturuyor, bu halkalardan üç tanesi ana halka olarak adlandırılıyor. Bu ana halkaların genişliği 282.000 km iken, kalınlığı ise 10-30 metredir.
Güneş’in morötesi ışınları ve yakınlardaki plazma bulutları sebebiyle Satürn’ün halkalarındaki buz parçaları elektrik yüklü hale geliyor. Bu durum parçacıkların Satürn’ün manyetik alanı tarafından çekilmesine sebep oluyor. İyonosfere giren parçacıklar burada parçalanarak yağmur gibi gezegene yağıyor. Bu süreç sırasında buz parçacıklarının girdiği bir reaksiyon kızılötesi ışık yayarak parlamalarına sebep oluyor. Bu kızılötesi parıltılar NASA tarafından özel bir teleskopla görülebiliyor.
1980'lerde geliştirilmeye başlanan ve 15 Ekim 1997 tarihinde fırlatılarak uzaya gönderilen Cassini sondası 7 yıllık gezegenler arası uçuşu sonrası Temmuz 2004 tarihinde Satürn çevresindeki yörüngesine girerek burada bilgiler toplamaya devam ediyor. NASA’nın teleskopla gözlemleri ve Cassini sondasından gelen bilgiler birleştirildiğinde halkaların gezegene düşme hızı hakkında bilgi sahibi olunabiliyor. Ekip halkaların bir saniyede 432 ila 2 bin 870 kg malzeme kaybederek Satürn’e düştüğünü söylüyor. Bu da yarım saatte bir olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek miktarda. NASA Goddard Uzay Uçuşu Merkezinden James O’Donoghue sadece bu düşmeler sebebiyle halka sisteminin 300 milyon yıl içinde tamamen yok olacağını öngördüklerini belirtti. Buna Cassini uzay aracının yaptığı ölçümlere göre Satürn’ün ekvatoruna düşen halka parçacıklarını da eklediğimizde, halka sisteminin ömrünün 100 milyon yıldan daha az olduğu görülüyor.