Güzel bir bahar günü kahve içmek için gittiğiniz kahvecide kapıdan biri girdi. Fakat siz içeri giren kişinin tanıdığınız birisi mi, çalışan garson mu ya da hiç tanımadığınız bir müşteri mi olup olmadığını ayırt edemiyorsunuz. Çünkü giren kişinin yüzünü bulanık görüyor ve kim olduğunu anlayamıyorsunuz. Fakat bulanık gördüğünüz yer sadece yüzü. Yani nasıl kıyafetler giydiğini ve vücudunu görebiliyorsunuz. İşte Prosopagnozi yani yüz körlüğü yaşayan kişiler tam da bu şekilde görüyor.
Prosopagnozi yani yüz körlüğü; doğuştan ya da sonradan beynin yüz tanımlama bölgelerinde meydana gelen bir hasar nedeniyle insanların yüzünün ayırt edilememesine neden olan bilişsel bir bozukluktur. Bozukluk; beynin temporal lobunda ya da oksipital bölgenin alt kısmındaki fusiform gyrus’ta (yüz tanımlamadan sorumlu beyin bölümü) meydana gelen bir hasar nedeniyle oluşmaktadır. Kelime olarak Yunanca’da ‘yüz’ ve ‘bilgi eksikliği’ anlamlarına gelen ‘prosopo’ ve ‘agnosia’ kelimelerinden türemiştir.
Literatürde prosopagnoziye dair veriler araştırıldığında Antik Çağa kadar gidilmektedir. Rahatsızlık bu kadar eski çağlarda görülmesine rağmen tanımlanmamıştır. İlk tanımlama 1947 yılında Alman bir nörolog olan Joachim Bodamer tarafından yapılmıştır. Bodamer, prospahnozinin semptomlarını ayrıntılı bir şekilde tanımlamıştır. Bu tanımlama Prosopagnozi için adeta dönüm noktası olmuştur.
Prospagnozi, konuda uzman kişiler tarafından oldukça ilginç bulunmaktadır ve halen bozukluğun nörolojik nedeni tamamen açıklığa kavuşturulamamıştır. Çünkü beyin, farklı farklı bölümlerden oluşur ve karmaşık sinir ağları ile çalışır.
Prospagnozi oluşumunun birden fazla nedeni vardır. Bu nedenler arasında; doğum esnasında beynin oksijensiz kalması, genlerde görülen mutasyon ve gen eksikliği gibi nedenler olabilirken ayrıca tümör oluşumu, beyin travması, felç, beyin iltihabı, Alzheimer ve koma gibi sonradan geçirilen problemler de neden olabilmektedir.
Sonradan geçirilen problemler nedeniyle oluşan prosopagnoziye ‘Edinilmiş prosopagnozi’ denilir. Edinilmiş prosopagnozi hastalar için daha zor bir durumdur. Çünkü kişi ilk başta insanların yüzünü görmede bir sorun yaşamaz. Fakat sonradan sorun yaşamaya başladığı için ayrıca psikolojik olarak çok etkilenir. Bu durum kişinin sosyal hayatını derinden etkiler.
Doğuştan olan prosopagnoziye ise ‘Gelişimsel prosopagnozi’ denilmektedir. Bu prosopagnozi türünü gösteren insanlar bazen yüz algılamasında bir sorun olduğunu bile fark edemeyebilir.
Prosopagnozi derecesi herkes için aynı olmaz, rahatsızlığın seviyesine göre değişim gösterir. Kimi hastalarda bozukluk az miktarda bulanıklık oluştururken kimi hastalar daha önce tanımadıkları insanların yüzünü ayırt etmekte zorlanır. Bazıları ise yakın arkadaşlarının ve ailesinin yüzünü hatta kendi yüzünü dahi bilmemektedir. Rahatsızlığın çok ileri seviyede olması ise hastaların yüz ile nesneleri bile ayırt edememesine neden olur. Bu nedenle ileri seviyede prospagnozi olan kişiler genellikle kalabalık ve sosyal ortamlarda bulunmaktan kaçınırlar.
Hepimiz zaman zaman çok nadir gördüğümüz insanların yüzünü tanıyamayabiliriz. Fakat yüz körlüğü bu durumdan çok daha farklıdır. Bu rahatsızlığa sahip olan kişiler yüzleri tanımakta zorluk çektikleri için insanların sesine, yürüyüş şekline, saç tarzına ve vücut şekline odaklanırlar. Özellikle ses, rahatsızlığı yaşayan insanların rahatsızlıkla başa çıkması için önemli bir etmendir. Erken çocukluk döneminde görülen yüz körlüğü genellikle, gelişimsel prosopagnozi türü olarak bilinmektedir ve çocuğun yüzleri tanımadan büyümesine ve bu durumu normal sanmasına neden olabilir. Bu nedenle rahatsızlığının farkına varamaz ve hayatı boyunda sosyal yaşantısı açısından problem oluşturur.
Bazı hastalar benzer yüzleri birbirinden ayırt edemediklerini bu nedenle de dizi ve film izlerken zorluk yaşadıklarını belirtmektedirler. Çünkü filmlerdeki kimliği ayırt edemezler.
Hayatının ilk yıllarında yüz körlüğü bozukluğu yaşamayan fakat sonradan bozukluk yaşayan insanlarda, bozukluk ileri seviyelerde oluşursa, sağlıklı iken gördüğü yüzleri bile hayalinde canlandıramama durumu oluşabilir.
Prosopagnozi hastalığı, günümüzden daha önce toplumun %2-2.5’unda görüldüğü düşünülüyordu. Fakat Şubat 2023 yılında yayınlanan çalışmalara göre her 33 kişiden 1’i prospagnozi sorunu yaşıyor. Yani bu da yaklaşık %3’e denk geliyor.
Prosopagnozinin belirlenmiş bir tedavisi yoktur. Gelişimsel prosopagnozi genellikle yaşam boyu süren bir bozukluktur. Genellikle prosopagnozi hastalarına çeşitli eğitim programları verilmekte ve rehabilitasyon uygulanmaktadır. Eğitim programlarında genellikle yüz tanımaya yönelik stratejiler öğretilmektedir. Rehabilitasyon programlarında ise hasta kişilere, insanların göz, kaş, burun ve ağız arasındaki mesafeyi ve yüz şeklini tespit etme gibi teknikler verilmektedir. Fakat bu eğitim ve rehabilitasyon programlarından alınan sonuç, kişiye ve kişide oluşan beyin hasarına göre değişiklik göstermektedir.