Öfke duygusu insanlar için kötü algılansa da hedeflere ulaşmada yardımcı bir unsur olabilir. Öfkenin başarı yolundaki etkisi, Heather Lench tarafından ispat edilmiştir.
Texas A&M Üniversitesi’nde profesör olan Heather Lench, mutluluğun insanlar tarafından arzulanan bir duygu olduğunu ifade etmiştir. Hatta çoğu insan için mutluluk, hayatın temel gayesidir. İnsanların ruh sağlığı ve esenliği, olumlu duygularla mümkündür. Fakat en iyi sonuçlar, öfke gibi duyguların da içinde olduğu duygu karışımlarından kaynaklanmaktadır.
Lench, duyguların çevrede olup biten olaylara verdiğimiz birer tepki olduğunu ifade etmiştir. Acil faaliyet gerektiren durumlarda eyleme geçmemizi sağlayan alarmın, duygularımız olduğunu belirtmiştir. Örneğin üzüntü duygusu yardım ve duygusal desteğe olan ihtiyacı, öfke ise zorlu bir engelin üstesinden gelmek için eyleme geçmek gerektiğini göstermektedir. Eylem için gerekli alarmı çalan organ ise beyindir.
Beyin, vücudumuzun alarm sistemi olarak düşünülebilir. Beyin; mutluluk, üzüntü ve öfke gibi duygu durumları esnasında tüm vücuda sinyal göndererek vücutta belirli hormonların salgılanmasını tetikler. Bu hormonlar, vücudun duyguların farkında olma ve tepki verme yeteneğini artırmaktadır.
Öfke durumu halinde beyin, vücutta “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler. Bu tepkinin oluşabilmesi için, beyin vücudun adrenalin ve noradrenalin salgılamasını sağlar. Bu iki hormon kalp atış hızını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını artırmakla görevlidir. Üstelik bu hormonlar sayesinde kişinin odağı da artmış olur.
Öfke ve başarı arasındaki ilişkiyi anlayabilmek için Lench tarafından bir çalışma yapıldı. Bu çalışmada 1000’den fazla katılımcıyla bir dizi deney yürütüldü.
Her deneyde katılımcılara zorlu görevler verildi. Katılımcılar görevleri yerine getirirken onların farklı duyguları öne çıkarıldı. Bu duygular arasında öfke, keyif, arzu ve üzüntü yer alıyordu. Bu duyguların dışında katılımcıların tepkisiz hissetmesi de sağlandı.
İlk deneyde katılımcılarda farklı duygular uyandırmak ve katılımcıların nötr tepki vermeleri için çeşitli görseller gösterildi. Ardından bir dizi kelime bulmacası çözdürüldü. İkinci deneyde katılımcılardan iki tane bilgisayar oyunu oynamaları istendi. Bu oyunlardan biri yalnızca zıplamayı gerektiren basit bir oyunken diğeri bayraktan kaçma gibi daha zor bir oyundu. Tüm deneylerin ortak sonucu, öfkenin zorlu görevlerin üstesinden gelme noktasında nötr duygu durumundan çok daha başarılı olmasıydı. Bilgisayar oyunlarında daha yüksek puan toplayan ve daha kısa sürede oyunu tamamlayan kişilerin, oyun öncesinde öfke duyguları uyarılmış, bu sayede oyun esnasında öfkeli hissetmişlerdi. Lench’e göre öfke, istenen bir hedef doğrultusunda gösterilen azmi artırıyor ve çoğunlukla başarıyla sonuçlanıyordu.
Peki öfke her şartta başarıyı arttırabilir mi, veya diğer duyguların da benzer sonuçları olabilir mi? Heather Lench’in ifadesine göre öfkenin başarıya neden olabilmesi için yapılan görevin zorlu olması gerekmektedir. Hedef kolay olduğu zaman elde edilen başarının öfkeyle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır. Üstelik öfkenin başarıyı artırmadaki etkisi her ne kadar ispatlansa da keyif ve arzu duyguları da bazı durumlarda başarıyı artırıcı olmuştur.
Lench’in çalışmasında öfkenin başarıyı artırdığının ortaya çıkması gibi başarıyı artıran başka duyguların da olduğu görülmüştür. Bu duygular arasında umut, gurur ve utanç yer alır. Essex Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Reinhard Pekrun’un ifadesine göre kaygı ve öfke gibi duygular, keyif veya rahatlamadan daha fazla motive edicidir. Ancak Pekrun, öfkenin sağlık sorunlarına yol açma ve uzun vadede performansı düşürme ihtimallerine karşı başarıyı tetikleyen en sağlıklı duygunun umut olduğunu söylemiştir.
Yapılan deneyler üzerine öfkenin olumlu sonuçlar doğurduğu kanıtlanmıştır. Ancak her zaman başarı gibi insanların hoşuna giden durumlarla sonuçlanmayabilir. Üstelik öfke; kalp çarpıntısı, baş ağrısı, vertigo, kötü uyku ve yorgunluk gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Bu bağlamda öfkenin zararlı etkilerinin ortaya çıkmasına izin vermeden öfkeyi kontrol altına almanın bazı yolları vardır. Derin bir nefes almak, ortamı değiştirmek ve kontrol dahilinde olmayan şeyleri bırakmak öfkenin olumsuz sonuçlar doğurmasını engelleyen basit önlemler arasındadır.
Heather Lench, insanların negatif duygulardan çok pozitif duyguları kullanmaya meyilli olduklarını ve olumsuz duyguları istenmeyen ve nahoş bir durum olarak gördüklerini ifade etmiştir. Ancak gerçek refahın yalnızca olumlu duygularla sağlanamayacağını, etkili bir iyi hal durumunun, olumsuz görünen hisleri de gerektirdiğini belirtmiştir. Olumsuz duyguların olumlu sonuçlar doğurabilmesi için de kontrol altına alınması gerekmektedir.