Bir odaya girdiğimizde, dikkat ettiğimiz şeyler kapının nerede olduğu, odada kimin olduğu ve masanın nerede olduğudur. Bunları yaparken görme yeteneğimiz ön plandadır. Köpekler ise bir odaya girdiğinde görmenin yanında koku alma duyularını da kullanarak odadakileri algılar. Pek çok köpek, zaman zaman neredeyse bizler davranış sergiler ve gösterdikleri duygularla bizleri şaşırtır; ancak dünyayı bizden çok farklı bir şekilde deneyimlerler. Onların benzersiz bakış açısını anlamak, bir kişinin köpeklerle olan ilişkisini başka türlü hale getirmeye yardımcı olur. Evcil köpekler duygularını sıklıklıkla gösterebilir, polis köpekler ise birçok operasyonda uyuşturucu gibi maddeleri insanlara göre çok daha kolay tespit edip yakalanmalarını sağlayabilir. Yeni bir araştırma, köpeklerin iki duyu organının da çevrelerini algılamada yardımcı olduğunu gösterdi.
Bir köpeğin koku alma duyusu sizleri şaşırtabilir. İnsanlarla karşılaştırıldığında, köpeklerin burunlarında 40 kat daha fazla koku reseptörü vardır ve köpek beyninin büyük bir kısmı kokladıklarını çözmeye adanmıştır. Bilim insanları, köpeklerin koku alma duyusunun, test edilen kokunun cinsine ve türüne bağlı olarak bizimkinden 40 ila bir milyon kat daha güçlü olduğunu tahmin etmektedir. Köpeğiniz durmadan aynı yeri koklarken sabırlı olmaya çalışın. Ne tür bilgiler topladığını kim bilebilir?
Köpek burnunun bu işleyişi insanlara fayda sağlamak için çok uzun zamandır kullanılmaktadır. En önemli örneklerinden biri de bazı insan kanseri türlerini saptayabilmeleridir. İngiltere'de yayınlanan bir çalışmada, köpeklerin insan idrar örneklerini koklayarak mesane kanseri olup olmadığını belirleyip belirleyemediğini test edildi. Genel olarak çok iyi bir iş çıkardılar ve birçok kanserli idrar örneğini tespit edebildiler. Ancak ilginç olarak köpekler, araştırmacıların kanser olmadığına emin oldukları numunelerden birinin kanser için pozitif olduğu konusunda ısrar etmeye devam ettiler. Sonunda hasta yeniden test edildi ve köpekler haklı çıktı.
Köpeklerin iyi bir görme duyusu vardır, ancak onların gözlerinden görebilseydik her şeyin ne kadar farklı göründüğüne şaşırırdık. Retina, gözün arkasındaki ışık enerjisini beyne gönderilmek üzere sinir uyarılarına dönüştüren dokudur. Retinadaki çubuklar adı verilen hücreler, öncelikle düşük ışık koşullarında görme ve hareketin algılanmasından sorumludur. Köpeklerin retinalarında insanlara kıyasla daha fazla sayıda çubuk hücresi bulunur. Köpekler ayrıca ışığı göz içinde yansıtmak için başka bir oküler yapı olan tapetum lucidum'u kullanırlar. Bu aynı zamanda, bazı hayvanların gözlerine ışık vurduğunda parlamasına neden olan yapıdır. Daha fazla çubuk ve tapetum lucidum, köpeklerin loş ışıkta görmelerine ve hareket eden bir nesneyi bizim yapabileceğimizden çok daha iyi seçmelerine olanak tanır.
Bununla birlikte, çubuk hücrelerinin azlığı insanlarda daha fazla renk görmeyi ve daha ayrıntılı doku incelemesini mümkün kılar. Çubuk hücre sayısındaki fazlalık köpeklerin bizden daha az renk görmesine sebep olur. Köpekler tamamen renk körü değildir; ancak araştırmalar köpeklerin yeşilleri, sarı-yeşilleri, portakalları ve kırmızıları ayırt etmekte güçlük çektiklerini göstermektedir ve yeşilimsi mavi renkler muhtemelen köpeklere gri görünür. Ayrıca, köpeklerin gözleri insan gözlerinin bulunduğu konumdan daha uzağa yerleştirilmiştir, bu nedenle köpeklerin periferik görüşü daha iyidir, ancak derinlik algıları bizden daha zayıftır. Köpekler görme duyularındaki bu görece eksikliği koklama yetenekleri ile tamamlarlar.
Köpeklerin görme ve koku alma bölgeleri arasında sürekli bir bilgi akışı olduğu 2022 yılının Ağustos ayında keşfedildi. Dünya başarı sıralamasında ilk 30’da yer alan Cornell Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre; köpeklerin koku algısı, görme algılarıyla ve beynin bazı diğer bölgeleriyle etkileşim içerisindedir. Bu yeni bilgi bize köpeklerin dünyayı nasıl algıladığını daha iyi anlama fırsatı veriyor. Sinirbilim dergisinde yayınlanan bu çalışmada bilim insanları, burun ve görme yetisiyle ilişkili olan oksipital lobun arasındaki bağlantıyı keşfettiler. Dahası, köpeklerdeki koku duyusunun hem insanlarda hem de köpeklerdeki hatıra ve duyguları işleyen beyin bölgeleriyle de etkileşim halinde olduğunu keşfettiler. Köpekler gözlerini ve burunlarını kullanarak çevrelerini algılarlar. Bu iki duyusal bilgiyi birleştirerek tepki ve duygu mekanizması oluştururlar.
Difüzyon Tensör Görüntüleme Tekniği (DTI) sayesinde, köpeklerin koku duyusunun şaşırtıcı bir şekilde omurilik ile de bağlantılı olduğu bulundu. Difüzyon Tensör Görüntüleme, bir çeşit MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) tekniğidir. MR’da manyetik alan kullanılarak üzerinde çalışılan organın kesit görüntüleri elde edilir, vücutta ayrıntılı resimler oluşturmak için güçlü mıknatıslar, radyo dalgaları ve bilgisayarın kullanıldığı bir testtir. MR sıklıkla hastalıkları teşhis etmek veya tedaviye verilen yanıtı takip etmek için kullanılır. Böylelikle, radyo dalgalarının yardımıyla hücresel düzeydeki metabolit değişiklikler gözlemlenebilir. Difüzyon Tensör Görüntüleme Tekniği'ni farklı kılan ise beyaz madde denilen beyin dokularının incelenebilmesidir. Bu özelliği sayesinde beyin tümörlerinin izlenmesi, beyinde duyusal çalışma bölgelerinin incelenmesi ve tedavi yanıtlarının neden olduğu beyin dokusundaki değişiklikleri değerlendirmek için kullanılabilir, bu da klinik araştırmalarda DTI'ye muazzam miktarda ilgi gösterilmesine yol açmıştır. Köpeklerde ise oksipital lob, kortikal omurilik yolu, limbik sistem, piriform lob ve entorhinal yola bağlanan beş beyaz madde yolundan oluşan geniş bir yol belirlenmiştir. Koku ve görme duyuları arasındaki bilgi akışının nasıl sağlandığı bu yolla izlenebilmiştir.
Özellikle kokunun ve görmenin arasındaki bu ilişki görme engelli köpeği olanları endişelendirebilir. Görme bozukluğundan dolayı koku algısında bozukluklar olabileceği akla gelebilir, ancak bu köpekler her halükarda görme engelli insanlardan çok daha iyi bir şekilde çevrelerini hissedebilirler. Yani bu durum görme engelli köpeği olanları korkutmasın. Köpeklerin görme ve koku alma bölgeleri arasındaki bilgi akışı çevrelerini tanımalarında onlara yardımcı olacağından, görme engelli köpeklerin beyinlerindeki görme bölgesi aktif olmasa da koku alma becerilerinin desteğiyle oyunlar oynayabilirler ve etrafındakilerle etkileşim halinde olabilirler.