Güneş ısısı nedeni ile yeryüzündeki su kaynakları sürekli olarak buharlaşarak atmosfere yükselir. Yalnızca denizler ve göller değil, bitkiler ve hayvanlar da terleme yoluyla buharlaşmaya katkıda bulunur. Su buharı, soluduğumuz havanın yoğunluğundan daha hafiftir. Böylece yükselerek bulutları oluşturabilir.
Havanın ısısı artıkça taşıyabildiği su miktarı da artar. Yani havanın su taşıma kapasitesi ısı ile ilişkilidir diyebiliriz. Buharlaşan su, yeterince neme doymadığında gaz halinde atmosferde asılı kalır. Biz bu durumu bulut olarak gözlemleriz.
Su buharı yeterince neme doyduğunda atmosferin ısısına göre hava olayları oluşur. Kar, havadaki su buharlarının suya dönüşmeden önce donmasıyla oluşur. Bulutlardaki sıcaklığın 2 °C‘nin altına düşmesiyle gaz halindeki su buharı, havadaki toz parçacıkları üzerinde yoğunlaşarak donar. Böylece kar parçacıkları oluşur. Bu parçacıklar kar kristallerini oluşturmak için birleşerek çok farklı şekiller oluştururlar. Yeterince kristal birbirine yapıştığında, yere düşecek kadar ağırlaşır ve böylece kar yağışı gözlemlenebilir. Sıcaklık 2 °C'den daha yüksekse, kar tanesi erir ve kar yerine karla karışık yağmur şeklinde düşer ve hava daha sıcaksa yağmur yağar. Karla karışık yağmur, aşağı düşerken donan küçük yağmur parçacıklarıyla da oluşur.
Yere henüz düşen kar, yeryüzüne yansıyan Güneş ışığının %90’ından fazlasının yansımasına yol açar. Kar yağışı bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği ve ekvatora olan uzaklığıyla doğru orantılıdır. Atmosferde oluşan büyük miktardaki karın çok küçük bir bölümü dağlara düşer. Dağlar dışındaki bölgelere düşen kar taneleri, genellikle yeryüzüne yaklaştıkça eridiğinden yere yağmur olarak iner. Yaşadığınız bölgede kar yokken yüksek dağ zirvelerinin bembeyaz olma nedeni budur.
Kış boyunca yağan kar, yavaş yavaş eriyerek hem yer altındaki hem de yüzeydeki su kaynaklarını besler. Bu sayede tarım ve kamusal su ihtiyaçları karşılanır. Yani su kaynaklarının yenilenmesi için ihtiyacımız olan yağış türü kardır.
Bunun yanı sıra toprağın altındaki mikroorganizmaların ve çeşitli canlıların yumurtalarının soğuktan korunmasını sağlar. Karın içinde hava olduğu için kar tıpkı ılık bir battaniye gibi bitkileri ve kış uykusuna yatan hayvanları donmaktan korur. Sağladığı izolasyon sayesinde besin stoklarının muhafaza edilmesini sağlar. Hatta çok soğuk bölgelerde insanlar, evlerini kar kullanarak yaparlar çünkü buz sudan daha az yoğundur ve içindeki boşluk ısının iletimini zorlaştırır. Soğuktan korunma konusunda oldukça elverişli bir malzemedir.