Gelişen teknoloji ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle hayatımızda pek çok değişiklik meydana geldi. Şüphesiz ki bu değişiklik ikili ilişkilerimizi ve romantik yaşantımızı da etkiledi. İlişkilerin sosyal medyada yaşanır hale gelmesi ilişkilerin başlangıcını ve işleyişini etkilediği gibi ilişkilerde karşılaşılan sorunlara da apayrı bir boyut kazandırdı. Sosyal medyada yaşanan ilişkilerdeki sorunların ifade edildiği bazı yeni kavramlar da bu sayede hayatımıza girmiş oldu. Özellikle romantik ilişkilerde partnerlerden birinin diğerini manipüle etmek için kullandığı bazı yöntemleri içeren üç kavram oldukça popüler hale gelmiştir; Love-bombing, gaslighting ve ghosting. Ancak bu kavramlar popülaritelerinin altında dijital flört şiddeti gibi bir tehlikeye sahipler. Peki bunlar neler ve ne anlama geliyorlar?
Flört şiddeti; aralarında evlilik bağı olmadan romantik ilişki yaşayan bireyler arasında birinin diğerine zarar vermeyi amaçlayan ve yasal olarak saldırı kabul edilebilecek davranışlardır. Partnerlerden birinin diğerine yönelttiği fiziksel, psikolojik, cinsel, sosyal ve dijital şiddet eylemlerinin tümü flört şiddeti olarak kabul edilmektedir. Bu sınıflandırma aynı zamanda flört şiddetinin türlerini de ifade etmektedir. Fiziksel flört şiddeti partneri yaralayıcı fiziksel eylemleri içerirken psikolojik flört şiddeti partneri aşağılama, kıskançlık, şantaj, görmezden gelme ve aldatma gibi davranış kalıplarını içerir. Dijital flört şiddeti ise aslında aynı davranışların siber ortama taşınmasıyla oluşur ve partneri sosyal medya aracılığıyla taciz etme, takip etme, özel bilgileri ifşa etme ya da partneri kontrol etme gibi unsurları kapsar. Bu durum sosyal medya ya da dijital ortam aracılığıyla partneri psikolojik ve duygusal açıdan yıpratan manipülasyon türleri ile de gerçekleşebilir. Love-bombing, gaslighting ve ghosting bu türler arasındadır.
Türkçeye “Aşk/Sevgi Bombardımanı” olarak çevirebileceğimiz ve flört şiddetlerinin en tehlikelisi olarak nitelendirilen bu kavram genelde narsistik özellikler taşıyan partnerlerle ilişkilendirilir. Narsist birey, hayatındaki en önemli kişi olma amacıyla, ilişkinin başında tabiri caizse partnerini sevgiye boğar. E-postalar, telefon görüşmeleri ya da sosyal medya aracılığıyla sürekli partnerine olan sevgisini açığa vurur, partnerine iltifatlar ve övgüler yağdırır. Ancak narsist bireyler sosyal ilişkileri genelde özgüvenlerini tazelemek ve kendilerini tatmin etmek için kullanmaktadırlar. Yani partnere yöneltilen aşk bombardımanı aslında bir karşılık beklentisi içerir. Her bir iltifat, her bir güzel söz, değerli hissettiren her davranış aslında misliyle sahibine geri dönsün isteğiyle yapılır.
Bu nedenle ilişkinin sonraki aşamalarında narsist birey partnerinden yeterince övgü alamadığında ve ilişkideki en önemli şey “kendi” olmadığında bütün ilgisini ve iletişimini keser. Narsist bireyler ilişki arayışındayken özellikle üzerinde duygusal hakimiyet kurmanın daha kolay olduğunu düşündüğü, düşük benlik saygısına sahip bireyleri tercih etmektedirler. İlişkinin başında övgülerle gururu okşanan bu partnerler yaşadıkları ani sevgi yoksunluğu karşısında kendilerini suçlarlar. Sonuç olarak her ne kadar bunu bilinçsiz yapma ihtimali olsa da ilişkideki bir taraf kendi ihtiyaçları için karşı tarafı manipüle eder. Diğer taraf da beklentiyi karşılayamadığı için “yeterince iyi olmadığı” gibi düşüncelerle baş başa kalır.
Dilimizde “gaz lambası” anlamına gelen “Gaslight” kelimesinden türeyen Gaslighting, kurban konumundaki kişinin partneri tarafından “deli” gibi hissettirilmesidir. Bir tür psikolojik ve duygusal istismar olan gaslighting genellikle güç dengesinin olmadığı ilişkilerde görülür. Hakaret gibi açık işaretlerin olduğu diğer istismar türlerinin aksine gaslighting oldukça sinsidir ve fark etmesi zordur.
Burada bir taraf diğerinin duyumlarını, düşüncelerini, eylem ve duygularını kontrol etmek ve değiştirmek için sürekli yanlış yönlendirme, inkâr ve yalan söyleme gibi çelişkili davranışlarda bulunur. “Sanrıya zorlama” olarak da kullanılan bu şiddet türüne maruz kalan birey partnerinin manipülasyonları sonucunda artık kendinden şüphe duyar. Partnerinden başka kimseye güvenemediğinden yardım istemekte zorlanır. Öyle ki partneri kendisini yapmadığı bir şeyi yaptığına ikna etmiştir. Yaşanan her türlü yüzleşme anında manipüle eden kişi partnerinin kendisini “yanlış anladığı” şeklinde açıklamalar getirir. Love-bombingde olduğu gibi genelde narsist bireyler tarafından karşı tarafı kendine bağımlı hale getirme amacıyla yapılır. Gaslighting uzun vadede başta manipülatif partnere bağımlı hale gelmek gibi pek çok önemli psikolojik soruna yol açabilir.
Partnerle hiçbir açıklama olmadan tüm ilişkinin tek taraflı kesilmesi olarak tanımlanan ghosting dilimize “hayalet olma, hayaletleme ya da gölgeleme” olarak çevrilebilir. Partneri tarafından görmezden gelinen birey ne olduğunu anlayamaz ve bu duruma kendindeki bir eksilikten ya da bozukluktan dolayı terkedildiği açıklamasını getirir. Oysa ki narsist birey ilişkide beklediği onay ve ilgiyi bulamadığı için başka bir partner arayışına girmiştir. Bir görünüp bir kaybolma şeklinde de görülebilen bu durum bireyi değersizlik ve özgüven kaybı başta olmak üzere çeşitli psikolojik sorunlara sürükleyebilir. Ghosting, takipten çıkma ve mesajlara cevap vermeme gibi çok çeşitli ve hızlı imkanlar sunan sosyal medya platformlarında daha çok görülmektedir.
Bahsi geçen bu flört şiddeti çeşitleri her ne kadar en çok romantik ilişkilerde kendini belli etse de iş ortamlarında patron-çalışan ilişkisinde, aile içi ilişkilerde ve arkadaşlarla kurulan yakın ilişkilerde de görülmektedir. Temelde kurduğumuz tüm ikili ilişkilerde maruz kalabileceğimiz bu şiddet türlerine karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimizi öğrenmek bu nedenle önem taşıyor. İşte bu konuda verebileceğimiz birkaç öneri: