DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler yıldızların malzemesinden yapıldık.
1980’lerin başında astronom Carl Sagan, Public Broadcasting System (PBS)’da yayınlanan “Cosmos” adlı 13 bölümlük bir televizyon dizisini yazıp sundu. Dizide Sagan; Dünya’nın tarihi, yıldızların yaşam döngüsü, yaşamın kökeni ve güneş sistemi dahil olmak üzere bilimle ilgili birçok konuyu ayrıntılı olarak açıkladı.
Bilim insanlarına göre evren, enerjisinin her bir zerresinin çok küçük bir noktaya sıkışmasıyla başladı. Bu aşırı yoğun nokta, düşünülemez bir güçle patladı. Patlama sonucunda madde oluştu. Patlama, maddeyi geniş evrenimizin milyarlarca galaksisini oluşturmak için dışarı doğru itti. Astrofizikçiler bu devasa patlamaya Büyük Patlama adını verdiler.
Big Bang’den sonraki ilk anlarda evren aşırı derecede sıcak ve yoğundu. Evren soğudukça oluşan koşullar, maddenin yapı taşlarının -hepimizi oluşturan kuarklar ve elektronları- üretilmesi için elverişli bir ortam sağladı. Saniyenin birkaç milyonda biri kadar kısa bir süre sonra, kuarklar bir araya gelerek proton ve nötronu oluşturdular. Dakikalar içinde bu protonlar ve nötronlar birleşerek çekirdek halini aldı. Evren genişlemeye ve soğumaya devam ettikçe işler daha yavaş gerçekleşmeye başladı.
İlk atomları oluşturan elektronların çekirdek etrafındaki yörüngelere bağlanması 380.000 yıl sürdü. Bunlar esas olarak hâlâ evrendeki en bol elementlerden olan helyum ve hidrojendi. Mevcut gözlemler, ilk yıldızların Büyük Patlama’dan yaklaşık 150-200 milyon yıl sonra gaz bulutlarından oluştuğunu gösteriyor. Karbon, oksijen ve demir gibi daha ağır atomlar, o zamandan beri sürekli olarak yıldızların içinde üretildi. Süpernova adı verilen muhteşem yıldız patlamaları sayesinde tüm evrene fırlatılmış oldu.
Öyle ki Sagan ifadeleriyle vücudumuzdaki karbon, nitrojen ve oksijen atomlarının yanı sıra diğer tüm ağır elementlerin atomlarının 4,5 milyar yıl önce önceki nesil yıldızlarda oluşturulduğu gerçeğini özetliyor.
Vücudunuzdaki demirden daha ağır olan herhangi bir element en az bir süpernovadan geçmiştir. Yani kendi güneş sistemimizde, gezegenimizde veya vücudumuzdaki elementlere katkıda bulunan bir sürü farklı yıldız olması çok muhtemeldir.
“Kökenlerimizi araştırabilmeye başladık: Harcında yıldız bulunduranlar yıldızlar hakkında kafa yoruyor.”
– Carl Sagan, Cosmos (1980)