Hapşırmak Nedir ve Ne İşe Yarar?

Hapşırmak, vücudumuzun geliştirdiği reflekslerden biridir.

Nefes alıp verirken toz tanecikleri ve yabancı parçacıklar buruna girer bu sırada histamin proteinleri aracılığı ile sinirsel bir uyarı başlatılır , bu uyarı burunda kaşıntı olarak hissedilir. Oluşan kaşıntı hissiyle beraber şiddetli bir hava akımıyla dışarı atılır. Böylece, istenmeyen toz tanecikleri burundan mukus yoluyla dışarıya atılır.

Peki, Hapşırma Sadece İnsanlara Mı Özgüdür?

Hapşırma, sadece insanlara özgü değildir. Üstelik, canlılar solunum şekillerine göre farklı biçimde hapşırırlar. Hatta, süngerler bile bizler gibi mukus salgılayarak hapşırırlar. Hapşıran süngerler, ne kadar ilginç değil mi?

Deniz süngerlerinin incelendiği bir araştırmada onların da hapşırabildikleri gözlemlenmiştir. Araştırmacı De Goeij; “Açık olalım, Süngerler insanlar gibi hapşırmaz” diyerek ve bu hapşırmanın yaklaşık yarım saat sürdüğünü açıklamıştır.

Deniz süngerleri beyni olmayan en ilkel canlılardan biridir. Bu canlılar çoğunlukla hareketsizdirler ve denizde bulunan, plankton ve bakteriler ile filtreleme yaparak beslenirler. Beslenme sırasında istenmeyen kum ve sindirilemeyen diğer maddeler de süngerin içerisine dolar. Deniz süngeri, yavaşça kasılarak bu maddeleri mukusla birlikte dışarı atar. Bu atılan maddeler, deniz süngerinin mukusu sayesinde etrafta bulunan küçük canlılar tarafından yenilebilir hale gelir. 

Günlük hayatta hapşırmak çok olağandır ve bunu genelde önemsemeyiz. Hapşırık bazen de bahar alerjisi veya nezle gibi rahatsızlıkların habercisi olabilir. Ancak, hapşırmanın asıl amacı vücuda zarar verebilecek taneciklerin dışarıya atılmasıdır. Tıpkı bizler gibi süngerler de vücutlarını temizlemek için istenmeyen parçacıkları mukusla beraber hapşırarak dışarı atar. Yapılan araştırmalar, en ilkel canlılarla bile benzer bir reflekse sahip olabileceğimizi gösteriyor.