Konya Bilim Merkezi BilimUp

Geleceğin Gıdası- Laboratuvarda Üretilen Et

Esra Nur ELMAS
7 dk
1064

İnsanların gelecekte ne yiyebileceğini hiç düşündünüz mü? 2050 yılını hayal edin. Siz ve arkadaşlarınız en sevdiğiniz fast food restoranında oturup gençliğinizden beri yediğiniz hamburgerin aynısını sipariş ediyorsunuz. Aynı doku ve tada sahip olmasına rağmen bu sefer farklı bir yanı var. Burger köftesi yine etten yapılıyor, fakat bu et laboratuvarda üretiliyor. Bu yazımızda laboratuvarda üretilen et hakkında bilgileneceğiz ve bu yenilikçi yaklaşımın gelecekteki yiyecek endüstrisindeki potansiyel etkilerini keşfedeceğiz.

Geleceğimizin Gıdası

Geleneksel yöntemlerle elde edilen et üretimi, çevresel etkileri ve hayvan refahı endişeleri nedeniyle giderek daha fazla tartışma konusu olmaya başlamıştır. Ancak teknolojinin ilerlemesi, bu sorunlara yenilikçi çözümler sunmaktadır. Laboratuvarda üretilen et, hayvanların kullanılmadığı bir süreçte, hücre kültürleri kullanılarak üretilmektedir. Bu yöntem, geleneksel hayvansal et üretimine kıyasla daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir alternatif sunmaktadır. Laboratuvarda üretilen etin (yapay) birkaç yıl içinde geleneksel ete yaygın bir alternatif haline geleceği tahmin edilmektedir. Her ne kadar bilim insanları yapay etin geleneksel etle aynı yapıya, dokuya ve tada sahip olduğundan emin olmak için çalışsa da üretim şekli çok farklıdır.

Yapay Et Nasıl Üretiliyor?

Yapay et hayvan hücrelerinden üretilir ve yapay et üretmenin birkaç yolu vardır. En yaygın yöntemde ilk adım, bir ineğin kas dokusundan kas kök hücrelerinin alınmasıdır. Bu işleme biyopsi denir ve hayvanın öldürülmesini gerektirmez. Bir sonraki adımda kas kök hücreleri laboratuvarda yetiştirilir. Burada hücreler ilk önce küçük bir kültür sisteminde, örneğin bir şişede çoğalır. Bu büyüme sürecine proliferasyon (çoğalma) denir. Daha sonra biyoreaktör adı verilen daha büyük bir tanka aktarılırlar. Biyoreaktör, hücrelerin hızla büyümesi için ideal koşulları ve besinleri sağlayan bir ortam içerir. Hücreler yeterince büyüdükten sonra biyoreaktör içindeki koşullar değiştirilir, bu da kas kök hücrelerinin kümeler halinde kaynaşmasını ve daha sonra kas liflerine ve daha büyük dokulara dönüşmesini sağlar. Bu değişim sürecine farklılaşma denir. Son olarak, bu yapay et, hamburger köftesi gibi çeşitli ürünlere dönüştürülebilir.


Et Endüstrisi: İklim Değişikliğinin Önemli Bir Etkeni

Geleneksel et endüstrisinin potansiyel ahlaki kaygıları ve sağlık sorunları gibi olumsuz etkileri vardır. Ahlaki kaygılara; hayvan refahı, diğer canlılara zarar verme etiği gibi örnekler verilebilir. Sağlık sorunlarına ise et ürünleri yoluyla bulaşan hastalıklar veya çiftlik hayvanlarını tedavi etmek için antibiyotik kullanma gibi örnekler verilebilir. Ayrıca geleneksel et endüstrisinin çevreye de olumsuz bir etkisi vardır. Geleneksel sığır burger köftesinin üretimi çok fazla arazi ve su gerektirmektedir. Ayrıca geleneksel et üretimi, küresel ısınmadan sorumlu olan sera gazlarının birikmesine de büyük oranda katkıda bulunmaktadır. Örneğin; hayvan yemi üretimi, çiftlik hayvanlarının sindirim süreçleri ve etin tüketicilere ulaştırılması için gereken uzun nakliye yollarının tümü sera gazı emisyonlarına yol açmaktadır. Bir adet sığır burger köftesi üretimi, 25 kg karbondioksit eşdeğeri emisyonuna neden olabilir; bu, 100 km'lik bir araba yolculuğunun ürettiği karbondioksitten daha fazladır. Amerika Birleşik Devletleri'nde ortalama bir yetişkin yılda yaklaşık 25 kg sığır eti tüketmektedir ve bu da yaklaşık 208 burger köftesine denk gelmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin 300 milyondan fazla nüfusu olduğu; domuz eti ve tavuk gibi diğer etlerin bu sayılara dahil olmadığı göz önüne alındığında, her yıl bu kadar büyük miktarda et üretiminin çevreye son derece zararlı olduğu ortaya çıkıyor.

Bilim insanları, 2050 yılına kadar gezegenimizde 10 milyar insanın olacağını tahmin ediyor; bu rakam bugüne göre 2 milyar daha fazladır. Sonuç olarak et talebinin önümüzdeki 30 yıl içinde üç katına çıkacağı tahmin edilmektedir. Ancak gezegenimizin kaynakları Dünya nüfusuna gerekli miktarda et sağlamaya yetmeyecek, bu da geleneksel ete sürdürülebilir alternatifler bulma baskısını artırmaktadır.

Yapay Et İklim Değişikliğine Yardımcı Olabilir!

Geleneksel sığır eti yerine yapay sığır eti üretmenin birçok faydası vardır. Mesela yapay eti üretmek için hayvanları öldürmeye gerek yoktur. Belki daha da önemlisi, yapay eti üretmek için, büyük miktarda hayvanın toplu stoklarda yetiştirilmesi gerekmemektedir. Yapay et üretimi hayvanların kesilmesini gerektirmediğinden, daha az sayıda hayvanın barındırılması ve beslenmesi gerekecektir. Sonuç olarak yapay et üretimi, geleneksel et üretimine göre çok daha az arazi ve suya ihtiyaç duyacaktır. Aslında, eğer tamamen yapay et üretimine geçilirse, et üretimi için arazi kullanımı potansiyel olarak %99 oranında azaltılabilir ve su kullanımı da %96'ya kadar azaltılabilir. Ayrıca sera gazı emisyonlarında da hızlı bir düşüş yaşanacaktır. Yapay ete geçiş, hayvancılıktan kaynaklanan emisyonları potansiyel olarak %90'a kadar azaltabilir. Bu nedenle yapay etler, çevreye geleneksel et üretimi kadar zarar vermeden, Dünyanın artan nüfusunu beslemek için gereken etin önemli bir bölümünü oluşturabilir.


Yapay Et Neden Henüz Satılmıyor?

Yapay et fikri ilk kez 1930'larda önerilmiş ancak 2013 yılına kadar üretilememiştir. Yaklaşık 10 yıl sonra, yani bugün Amerika Birleşik Devletleri'nde veya Avrupa Birliği'nde hâlâ ticari olarak satılan bir yapay et bulunmamaktadır. Bunun nedeni, yapay et üretimi ve satışıyla ilgili hâlâ birçok sorunun mevcut olmasıdır. Bu sorunun ana nedeni teknik bir meseledir. Kas kök hücrelerinin çoğalması için büyüme ortamında, fetüs buzağı serumu kullanılmaktadır. Bilim insanları bu serumun tamamen insan tüketimi için uygun olup olmadığını henüz bilmemekteler ve bunun üzerine, serumun pahalı olması da bir sorun teşkil etmektedir. Bu yüzden bilim insanları, laboratuvarda üretilen etin büyümesi için fetüs buzağı serumuna olan ihtiyacı ortadan kaldırmak amacıyla bakteriler, mayalar, mantarlar veya mikroalgler temelli hücre büyüme ortamları geliştirmeye çalışmaktadırlar.

Yapay etin hâlâ geleneksel et ürünleriyle rekabet edememesinin birkaç nedeni daha bulunmaktadır. Birincisi, büyük ölçekte üretimin çok pahalı olmasıdır. Ayrıca teknoloji ilerleyene kadar yapay et üretimi hala çok fazla enerji gerektirmektedir. Üstelik tüm et ürünlerinin çeşitliliğini ve dokusunu yeniden üretmek henüz mümkün değildir. Diğer en önemli sorun ise tüketicilerin yapay et alternatifi konusundaki tereddütleridir. Pek çok kişi, laboratuvarda üretilen etin geleneksel et ürünlerine kıyasla doğal olmadığını düşünmektedir.

Yapay et üretiminin karşılaştığı tüm zorluklara rağmen bilim insanları üretim sürecini iyileştirmek için sürekli çalışmaktadır. Örneğin fetüs buzağı serumu gerektirmeyen bir büyüme ortamını zaten oluşturmuşlardır. Yapay et ürünlerinin tadı ve dokusu da sürekli olarak iyileştirilmektedir. Birkaç yıl içinde geleneksel dana burger köftesi ile yapay köfte arasındaki farkı söylemek zor olabilir.

Ayrıca, tüketicilerin yeni gıda ürünlerini kabul etme konusunda umut verici bir tablo olduğu belirtilmektedir. Henüz birçok kişi laboratuvarda üretilen eti geleneksel et alternatifi olarak satın almasa da, giderek artan sayıda insanın denemeye istekli olduğu belirtilmektedir. Laboratuvarda üretilen et hakkında verilen eğitimler, daha fazla insanın bunu kabul etmesine yol açabilir.

Kaynakça

  1. Meyer P, Szczepanski L, Büscher M, Schächtele J and Fiebelkorn F (2024) Future Food—Can Cultivated Meat Save Our Planet?. Front. Young Minds. 12:1055909. doi: 10.3389/frym.2023.1055909

Benzer Makaleler
Başka Bir Yüzyılda Yeniden Dünyaya Gelme İmkanımız Olabilir Mi?
Plastik Yiyen Bakteriler Atık Sorununu Çözebilir Mi?
Tıbbi Biyoteknolojinin İlk Ürünü Antibiyotik Nasıl Keşfedildi?
İnsanlığın İyiliği İçin Canlılığı Şekillendirmek: Biyoteknoloji Nedir?
PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) Nedir?
mRNA Aşılarının Nobel Tıp Ödülü'ne Yolculuğu
Pastörizasyon Gıdanın Bozulmasını Nasıl Engeller?
Kalp Atışı Gibi Yüzen Yapay Balık
Mercan Larvaları Resifleri Kurtarabilir
Tüketim Alışkanlıkları İklim Krizini Etkiliyor Mu?
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER