Konya Bilim Merkezi BilimUp
 / 

Düzeni Sağlamak; Kırık Camlar Teorisi

Konya Bilim Merkezi
3 dk
1617

Günümüzde bireysel ve toplumsal anlamda birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Bu sorunların bazılarıyla başa çıkmaya çalışırken bazılarını ise görmezden gelebiliyoruz. Peki görmezden gelinen problemlerin uzun vadede çevresel etkileri nasıl oluyor? Gelin bunu bir teori formatında ele alalım.

Sorunların denetimsiz kalması ve büyümesiyle ilgili ilk çalışma 1982 yılında iki sosyal bilimci James Q. Wilson ve George L. Kelling tarafından The Atlantic'teki “Kırık Pencereler” isimli bir makalede ortaya çıktı. Yazarlar ortaya attıkları teoriyi şöyle açıklamaktadır: “Birkaç kırık penceresi olan bir bina düşünün. Camlar tamir edilmez ve uzun süre kırık bir şekilde kalırsa insanların diğer camları da kırma eğilimi ortaya çıkar. Zaman geçtikçe insanlar binaya girmek isterler ve eğer bina boşsa orayı gecekondu haline getirebilir veya içeride ateş yakabilirler.”

Yazarlar aynı zamanda bu durumu yol ortasında sebepsiz yere biriken çöplerle de açıklamaktadır. Daha önce hiç çöp koyulmamış bir kaldırıma bir çöp konulduğunda insanların bu olayı kanıksamasına ve gün geçtikçe orada daha fazla çöp biriktirmesine neden olacağını anlatırlar. Gereken zamanda çöpler kaldırılmadığında durum kontrolden çıkmaya müsait bir hale dönüşecektir.


Erken Müdahale Nasıl Sağlanır?

Kırık camlar teorisinin özellikle güvenlik uygulamalarında büyük etkisi olduğu söylenebilir. 1990’lı yıllarda New York özelinde polis denetimlerinde artış görülürken agresif koruma düzeni polis güçlerini suç oranlarının düştüğüne de ikna edebilmiştir. O yıllarda New York polisinden sorumlu William Bratton, kırık camlar teorisinin çözümünü pratiğe dönüştürmeye 1990'dan 1992'ye kadar New York City'nin transit polisinin şefi olarak başladı. Metro istasyonlarında turnikeden kaçak atlayanları yakalamak için sivil giyimli memurlar görevlendirdi ve tutuklamalar arttıkça her türlü metro suçları da önemli ölçüde azaldı.

Araştırmacılar genellikle iki farklı bozukluk türü tanımlamıştır: İlki, boş binalar, kırık camlar, terk edilmiş araçlar ve çöplerle dolu boş araziler ile birlikte tanımlanan fiziksel düzensizliktir. İkinci tip ise saldırgan dilencilerin, gürültülü komşuların ve sokak köşelerinde toplanan tehlikeli genç grupların tipik birer örneği olan sosyal düzensizliktir. Ayrıca bir iş ortamında kırık camlar teorisi yalnızca fiziki ortamın unsurlarına değil aynı zamanda hemen ele alınmamış her türlü bekleyen sorunda da kendini gösterebilir. İşe devamsızlık, iletişim kopuklukları, zayıf insan kaynakları yönetimi, fazla mesai, tükenmişlik, baskıcı veya bağlantısız kurum kültürleri ve çalışan katılımı eksikliği gibi sorunların her biri kırık bir pencereye benzer olarak kabul edilebilir.

Bu teori ortaya çıktıktan sonra artık yalnızca soruna müdahale etmenin yeterli olmadığı, sorunları erken ve doğru zamanda çözmenin gerekliliği de görülmüş ve bu teori hem bireysel hem de toplumsal anlamda çözüm stratejisi olarak kabul görmüştür.

Kaynakça

1. https://www.britannica.com/topic/broken-windows-theory

2. https://www.simplypsychology.org/broken-windows-theory.html

Benzer Makaleler
Herkesten Üstün Olduğunu Zannetmek: Narsizm
Görgülü Kuşlar Neden Gördüğünü İşler?
“Öpeyim De Geçsin!” Sözü Bilimsel Bir Gerçekliğe Sahip Olabilir Mi?
“Her Şey Senin Kafanın İçinde!”: Dijital İletişimde Şiddet
Öfke Duygusu Hedefinize Ulaşmanızı Kolaylaştırır Mı?
Şarkılar Neden Aklımızda Bozuk Plak Gibi Çalıp Durur?
Nostalji Sevmeye Programlı Olabilir Misiniz?
Parkinson Yasası  Nedir?
Cahil Cesareti: Dunning-Kruger Sendromu
Concorde Yanılgısı: Yanlış Yoldayım Ama Yol Nasıl Güzel
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER