Kaçımız Ordinaryüs Profesör Doktor Süreyya Tahsin Aygün ismini duydu? Bu yazımızda Türkiye'de adı pek duyulmayan ve bilim dünyasına sayısız katkısı olan bilim insanı Süreyya Tahsin Aygün’ü tanıyacağız.
Ordinaryüs Profesör Doktor Süreyya Tahsin Aygün dünyada on binlerce çocuğun sakat doğmasına neden olan talidomid ilacının ülkemizde kullanılmasını önledi. Veterinerlik, mikrobiyoloji ve tıp alanlarında önemli çalışmalar yaptı ve dünyada “kök hücre” kavramını ilk kez ortaya atan bilim insanlarının arasında yer aldı.
Süreyya Tahsin Aygün’ün Hayatı
Süreyya Tahsin Aygün 1895’te İstanbul’da dünyada geldi. İlk ve orta öğrenimini aynı ilde tamamladıktan sonra 1910 yılında Haydarpaşa’daki Askeri Veteriner Okulu’na girdi. Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine vermek zorunda kaldığı aradan ötürü yüksek öğrenimini 1920’de tamamlayabilip; veteriner hekim üsteğmen olarak orduya katıldı. Kurtuluş Savaşı’nda ise Ankara’da Serum ve Aşı Enstitüsü’nde uzman ve müdür olarak çalıştı.
10 Eylül 1924'de açılan sınavı kazanarak Almanya'ya gitti, Berlin Devlet Hıfzıssıhha Enstitüsü (Reichsgesundeheitsamt)'da "bakteriyoloji, viroloji ve bulaşık hastalıklar" ihtisasını tamamlar, 20 Mayıs 1926’da ise Berlin Yüksek Veteriner Okulu’nda doktorasını vermiştir. Bilgisini genişletmek amacıyla Fransa’da Pasteur, Frankfurt’ta Experimentelle Therapi, Berlin’de Robert Koch Enstitüleri’nde, Viyana’da Mödling Serum Aşı Enstitüsü’nde çalışmış, bu arada birçok kurumu daha ziyaret etmiş, bilimsel incelemeler yapmıştır. 22 Ekim 1927’de yurda dönen Aygün, Milli Savunma Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu Kararları ile verilen izinler üzerine 1933 yılında açılan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün bir fakültesi olarak Ankara Veterinerlik Fakültesi’nde çalışmalarına devam eder ve 22 Aralık 1934 tarihinde doçent olur. 24 Temmuz 1937’de profesörlüğe, 9 Ekim 1944 senesinde de ordinaryüslüğe yükseltildi. Bu arada ülkemize dönüşünden beri ordumuza başarıyla hizmet vermeye devam etmiş olan Aygün 30 Ağustos 1946’da tuğgeneralliğe yükseltildi. Daha sonra kendi isteğiyle 9 Ağustos 1950 tarihli onay üzerine ordudan ayrılarak tüm yaşamını üniversiteye adadı. 9 Aralık 1981 günü yatmakta olduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesinde hayata gözlerini yumdu.
Süreyya Tahsin Aygün’ün Bilim Dünyasına Katkıları
Aygün’ün ülkemize en büyük katkılarından biri de 1950’li yıllarda hamile kadınların gebelik bulantı ve kusmalarına karşı üretilen; fakat sakat çocukların doğmasına neden olan Talidomid Faciasının ülkemizde yaşanmasını engelledi. Aygün’ün talidomid isimli bu ilacın yurdumuza girişini ve kullanımını yasaklatması sayesinde o zamanlar on binlerce çocuğun sakat doğmasına sebep olan bu faciadan yurdumuzda neredeyse kimse etkilenmedi.
Profesör Aygün’ün insan hayatına katkıları Talidomid Faciası'nın önüne geçmekle sınırlı değildi: 1957’de kök hücre tedavisini tanımladı, ve Klinik pratiğinde başarıyla uygulamaya başladı. Dünya üzerinde kök hücre üzerine ilk çalışmaya başlayan bilim insanıdır. Profesör Aygün 1957’ de amniyotik sıvıda kök hücreyi ilk tanımladığında bunun ne olduğunu, ne anlama geldiğini dünyada hiç kimse bilmiyordu. Ordinaryüs Profesör Süreyya Tahsin Aygün’ ün kök hücreyi keşfinden tam 45 yıl sonra, bilimsel camia bu gerçeği 2002′de Nature Dergisinden okudu. Aygün, amniyotik sıvıdan aldığı kök hücreleri kültürde özel yöntemlerle çoğaltmış ve bunları bazı insan hastalıklarının tedavisinde kullanmıştır. Böylece Aygün tarafından geliştirilen hücre kültürü tedavisinin merkezi sinir sistem hastalıklarında (şizofreni, multiple sklerose) kalp, böbrek, karaciğer ve dolaşım hastalıklarında, felçlerde, tümör ve benzeri olaylarda uygulanabileceği yapılan çalışmalarla doğrulanmıştır. Hayvan hastalıkları üzerine başlattığı hücre kültürü araştırmalarını aralıksız sürdürerek insan sağlığının da yararına sunan Aygün, böylece tıp tarihinde tüberküloz, tetanos ve kanser araştırmalarına ışık tutmuştur.
Dünyadaki ilk viral kültür ders kitabı (textbook) editörü ve dünyada ilk liyofilize şarbon aşısını keşfeden de Süreyya Tahsin Aygün’dür. O zamana dek kullanılan aşıların tamamı ancak bir hafta, 10 gün dayanabilirken Aygün’ün keşfi olan aşı 16 aya kadar etkisini yitirmeden saklanabiliyordu.
Aygün İstiklal Savaşı gazisi ve Atatürk’ün de yakın arkadaşıydı. Savaş sırasında bugünün tankları sayılacak katırlara, atlara ve öküzlere hazırladığı aşı ve serumlarla zaferde büyük hizmetleri dokunmuştu. Bu nedenle İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün Türk bilim tarihinin yeri doldurulması güç karakterlerinden biri olduğu şüphe götürmez bir gerçektir.
Yurt içi ve dışında sayısız ödüller aldı. 18 kitap, 83 bilimsel makale yazdı.
Aygün, 100’ü aşkın bilim insanını yetiştirdi.
Pes etmeden tüm zorluklara rağmen çalışması ve yurdumuzun bilimsel yönünü geliştirmesi örnek teşkil ediyor.