Konya Bilim Merkezi BilimUp

Çıplak Ayakla Toprağa Basmak Kötü Enerjiyi Çeker Mi?

İlknur İyigökler
14 dk
2306

Halk arasında çıplak ayakla toprağa basmanın kötü enerjiyi çektiği ve kişiyi sakinleştirdiği söylenir. Peki ya, bu söylem bilimsel olarak doğru olabilir mi? Negatif enerjilerin veya kötü enerjinin varlığı, bilimsel olarak ölçülebilir veya ispatlanabilir bir şey değildir. Fakat toprağa temas etmek veya doğada vakit geçirmek, insanlar için psikolojik ve duygusal açıdan olumlu etkileri olan bir aktivite olabilir, bu yüzden kötü enerjimizi attığımızı düşünürüz. Doğada dolaşmak; stresi azaltabilir, zihni rahatlatabilir ve duygusal olarak iyi hissettirebilir. Bunlara ek olarak yapılan bazı araştırmalar doğada vakit geçirmenin yanında toprağa temas ederek topraklama yapmanın da vücuda olumlu etkileri olduğunu gösterse de topraklamaya dair zıt akademik görüşler de mevcuttur.


Topraklama Nedir?

Topraklama terimi;  elektriksel yüklerin ve statik elektriğin doğal bir şekilde geniş yüzeye ve nötr bir ortama sahip olan toprağa boşaltılması sürecini anlatır. Topraklama, olası bir elektrik kaçağı tehlikesine karşı alınan hayati bir önlemdir. Biz insanlar kaynağı açık olan bir elektrik kablosuna dokunursak muhtemelen akıma kapılırız, ancak elimizde plastik bir eldiven ve ayağımızda topraklamalı bir ayakkabı olursa akımı vücudumuzdan uzaklaştırabiliriz. Basit bir iş güvenliği önlemi vücudumuz hakkında birçok şey öğrenmemize neden olabilir; insan vücudu iletkendir. Biz farkedemesek de hücrelerimizde her saniye milyonlarda kutupsal akımlar meydana gelir. Yediğimiz besinler, bulunduğumuz ortamlar, temas ettiğimiz materyaller vücudumuzun yük dengesini değiştirebilir. Ancak elektrik yüklü olduğumuzu söyleyebilir miyiz?

Son on yılda, insan vücudu ile toprak arasında elektriksel bir bağlantının sürdürülmesiyle sağlık yararlarının elde edilebileceğini iddia eden çok sayıda yayın olmuştur. İddialar, modern öncesi insanın neredeyse her zaman yerle temas halinde olmasına karşın, modern insanın tipik olarak yerden yalıtılmış olduğunu (yani yalıtımlı ayakkabılar kullandığını, yalıtımlı yataklarda uyuduğunu, halı üzerinde veya diğer elektrik yalıtımı türlerinde çalıştığını) ve dolayısıyla bu değişikliklerin sağlığın azalmasına neden olduğu yönündedir. Topraklama ile ilgili çok sayıda makale yayınlanmış olmasına rağmen, topraklamanın elektriksel doğası hakkında çok az bilgi mevcut görünmektedir. İnsan vücudunu topraklamanın klinik etkisi belgelenmiştir; ancak topraklama akımlarına ilişkin büyüklükleri gibi en temel bilgiler dahi verilmemektedir. 

Pawel Sokal araştırmasında, topraklamanın insan vücudunun elektrik ortamındaki negatif yük yoğunluğunu değiştirerek fizyolojik süreçleri etkilediğini göstermiştir. Buna karşın New Hampshire Üniversitesi (UNH) Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'ndeki Kent Chamberlin ve arkadaşları, insan vücudu ile yer arasında akan akımların küçük (nanoamper) ve test edilen insanın hareketiyle ilişkili olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla çıplak ayakla toprağa basmak kötü enerjiyi alır mı ya da insanın topraklanması mümkün mü sorunun cevabı için iki farklı görüş mevcuttur. Her iki görüşü de derlemeye çalışacağım.

İnsanın Topraklanmasının Mümkün Olup Olmadığını Öne Süren Farklı Görüşler

Yalıtılmış bir insan vücudunda elektrik yüklerinin (birimi coulomb) birikebileceği, dolayısıyla elektrik potansiyelini (volt) artırabileceği kabul edilmektedir. Yük oluşumu gövde üzerindeki voltajla orantılıdır ve orantı sabiti kapasitans tarafından verilir. İnsan vücudunun kapasitansı yaklaşık 100 pF'dir; burada Farad birimleri Coulomb/volt'tur. Eğer toprağa giden bir elektrik yolu varsa, vücut toprağa boşalacak ve potansiyeli sıfıra düşecektir. Yüklerin akış hızı, 1 C/s'ye eşit amper birimleriyle elektrik akımıyla tanımlanır. Yük birimleri biraz kafanızı karıştırmış olabilir, ancak konunun bilimsel yönünü anlamak için ölçümleri gösterebilmek önemlidir çünkü bu çalışma sosyal deneyleri içermez.

İnsan vücudunun topraklanmadığını öne süren görüş: Bu görüşü içeren çalışmada test edilen hipotez, topraklama akımlarının ölçülebilir olduğunu varsaymaktadır ve çalışma sonucu bu hipotezi doğrular. Ölçüme uygun elektronik devre, insan ile toprak arasına elektriksel olarak yerleştirilmiştir ve kontrol grubu olarak da hareketsiz duran folyo beden kullanılmıştır. Deney sürecini etkilememesi için kalp atış hızı ve solunum değerleri ayrı bir cihazla ölçülmüştür. Araştırmada, kalp atış hızı veya solunum-zaman karşılaştırması ve topraklama akımlar-zaman karşılaştırması yapılarak istatistik verileri dosyalanmıştır. Deney sonucunda insan vücudundan toprağa akan akımların oldukça küçük olduğu tespit edilmiştir ve akımlar ölçüm sürecinde olan insan hareket ettiğinde ortaya çıkan dürtüsel gürültüyle noktalanan sıfır ortalamalı gürültü özelliklerine sahiptirler. Yer akımındaki dürtüsel gürültü öznenin hareketi ile ilişkili olduğundan bilgi içerir ki bu da hipotezin başka bir yönüdür. Ancak söz konusu harekete ilişkin bilgi, topraklama akımlarından elde edilebilecek tek bilgi gibi görünmektedir. Bu nedenle, bu çalışmanın bulguları, bir insan ile toprak arasındaki bilgi alışverişinden kaynaklanan topraklamanın sağlık açısından faydalarına ilişkin herhangi bir doğrulama sağlamamaktadır. Çalışmanın doğruluğunu sınırlandıran tek şey deneklerin 3 kişiden oluşmasıdır, yani bu görüş 3 insanda yapılan topraklama deneyi sonrasında ortaya konmuştur.

“Topraklama”nın Elektriksel Açıdan Değerlendirilmesi Deneyinden Görüntüler

İnsan vücudunun topraklanmasının fizyolojik süreçleri etkilediğine dair görüş: Öncelikle bu görüşe bağlı hipotez Tıbbi Hipotezler Dergisi'nde yayınlanmıştır. baş yazarı Paweł Sokal olan çalışmanın hipotezi, doğrudan veya bir iletken yoluyla Dünya ile temasın (topraklama), sinir sisteminin organizmanın ve çevre ortamının taleplerine daha iyi adapte olmasını sağlayan, muhtemelen birincil olan nöromodülatif bir faktör olarak rol oynadığını belirtmektedir.

"Organizmanın elektriksel ortamının ve dolayısıyla sinir sisteminin doğal elektriksel durumunun yeniden sağlanmasına yardımcı olur. Bu faktörün eksikliğinin, beyinle bağlantı eksikliğinin sonucu olan çeşitli bozukluklara katkıda bulunabilir."


Sokal'ın çalışmasına değinmeden önce konunun anlaşılabilmesi için nöromodülatif  kavramından biraz bahsetmek istiyorum. Nöromodülasyon, sinir sistemlerinde elektriksel ve kimyasal olarak sinir hücrelerinin aktivitenin engellenmesi, uyarılması, değiştirilmesi ve düzenlenmesi sürecidir. Bu süreci tetikleyen, kolaylaştıran veya hızlandıran uyulamaya ise nöromodülatif  denilebilir. Doğrudan elektrik akımı veya elektrik alanı sinir sisteminin işlevini değiştirir. Bu görüşün temel dayanağı da bu yöndedir:  Topraklama, çıplak ayakla Dünya ile doğrudan temas veya uyku veya günlük aktiviteler sırasında insan vücuduna bağlanan iletken tel kullanılarak Dünya ile temas anlamına gelir. Topraklama sırasında bu elektrik potansiyeli Dünya'nın elektrik potansiyeline eşit olur ve değeri konuma, zamana, atmosferik koşullar ve neme bağlıdır. İnsan vücudunun elektrik ortamındaki negatif yük yoğunluğunu değiştiren topraklama, fizyolojik süreçleri etkiler. Sokal'in yaptığı çalışmanın sonucuna göre; 

"Tıbbi hipotezimiz, doğrudan veya iletken bir tel aracılığıyla Dünya ile temasın (topraklama), sinir sisteminin organizmanın ve çevre ortamının taleplerine daha iyi adapte olmasını sağlayan, muhtemelen birincil olan nöromodülatif bir faktör olarak rol oynadığını belirtmektedir. Organizmanın elektriksel ortamının ve dolayısıyla sinir sisteminin doğal elektriksel durumunun yeniden sağlanmasına yardımcı olur. Topraklama, elektroensefalografi (EEG), yüzey elektromiyografisi (SEMG) ve somato-duyusal uyarılmış potansiyellerde (SSEP'ler) ani değişiklikler yaratır. Topraklamanın insan organizmasının biyoelektriksel ortamı üzerindeki karmaşık etkisi ve elektrolit konsantrasyonlarındaki değişimler yoluyla sinir sisteminin doğru işleyişini düzenlediğini varsayıyoruz. Topraklama, beynin elektriksel aktivitesini önemli ölçüde etkiler."

Bu görüşü destekleyen başka çalışmalar da vardır. Ayrıca topraklanma konusu sadece insan denekler değil çeşitli memeli hayvanlar üzerinde de çalışılmıştır. Şimdiye kadar C. Ober ve ark. "Topraklama. Şimdiye kadarki en önemli sağlık keşfi?", (2010),  G. Chevalier ve ark. "Topraklamanın (topraklamanın) insan fizyolojisine etkisi", Euro Biol Elektromagn, (2006) gibi birçok makale yayınlanmıştır. Ancak bu makalelerin çoğu alternatif tıp dergilerinde yayınlandığı için bir diğer önemli makalenin bulgularını da size aktarıp topraklanma konusundaki sorumuzun cevabını sizlerin değerlendirmesine bırakacağım. 

Uyku sırasında insanı topraklamanın uykuyu iyileştirdiğini, ağrı ve stresi azalttığını öne süren görüş: Maurice Ghaly tarafından yürütülen çalışmada, uyku sırasında insan vücudunu toprağa bağlamanın kortizolde ölçülebilir değişikliklere yol açacağı hipotezi test edilmiştir. Deneyde; uyku bozukluğu, ağrı ve stres şikayeti olan 12 denek, uyku sırasında 8 hafta boyunca kendi yataklarında iletken yatak pedi kullanılarak topraklanmıştır. Temel kortizol düzeylerini belirlemek için hepsine tükürük testleri uygulanmıştır. Sirkadiyen kortizol profilini belirlemek için 24 saatlik bir süre boyunca 4 saatlik aralıklarla seviyeler elde edilmiştir. Kortizol testi 6. haftada tekrarlanmış ve uyku bozukluğu, ağrı ve strese ilişkin subjektif semptomlar, 8 haftalık test süresi boyunca günlük olarak rapor edilmiştir. Deney sonucunda gündüz kortizol profillerinde ölçülebilir iyileşmeler gözlenmiş, gece uykusu sırasında kortizol seviyeleri önemli ölçüde azalmıştır. Deneklerin 24 saatlik sirkadiyen kortizol profilleri normalleşmeye doğru bir eğilim göstermiştir. Makale bulgularına göre ise uyku bozukluğu, ağrı ve stres dahil subjektif olarak bildirilen semptomlar neredeyse tüm deneklerde azalmış veya ortadan kalkmıştır. Ancak çalışmada topraklamanın elektriksel doğası hakkında bilgi mevcut değildir. 

Çalışmada kortizol seviyelerinin topraklanmaya bağlı değişimlerini gösteren grafikler

Sonuç olarak, topraklanma konusunda fikir birliğine varılmış bir bilim dünyası göremiyoruz. Yalın ayak toprağa basmanın kötü enerji olarak tanımlamasak da bizden bazı kötü duyguları götürdüğünü çoğu zaman hissederiz. Ancak bunun sebebi nörolojik veya fiziksel mi yoksa psikolojik mi henüz bilmiyoruz. Kompleks ve anlaşılması oldukça zor bir biyolojimiz var, dolayısıyla bu sorunun cevabına henüz evet diyemiyoruz. Belki ilerleyen zamanlarda yeni araştırmalar sorumuzun nihayi cevabını verecektir. 

Çıplak Ayakla Toprağa Basmanın Vücuda Etkileri Nelerdir?

Ayakların toprakla temasının vücut üzerinde çeşitli olumlu etkileri olduğuna dair bazı popüler inanışlar ve araştırmalar mevcuttur. Bu konudaki bilimsel araştırmalar henüz sınırlı ve yetersiz olsa da yukarıda yapılan karşılaştırma göz önünde bulundurulacak bazı araştırmalarda elde edilen bilgiler şunlardır;

Topraklama Vücutta Antioksidan Etki Gösterebilir : Bazı araştırmalar, toprakla temasın vücuttaki hücrelere zarar veren ve yaşlanma sürecini hızlandıran serbest radikalleri nötralize edebileceğini ve böylece antioksidan etkiye sahip olabileceğini öne sürmektedir.

Topraklama Stres ve Anksiyeteyi Azaltabilir: Toprakla temasın, stres hormonları olan kortizol düzeylerini düşürebileceği ve dolayısıyla stres ve anksiyeteyi azaltabileceği öne sürülmektedir.

Topraklama Uyku Kalitesini Arttırabilir: Araştırmalar topraklamanın, uykuyu iyileştiren günlük kortizol salgı seviyelerinde önemli değişiklikler sağladığını göstermiştir. Topraklamanın biyolojik ritim üzerindeki düzenleyici etkisi, vücudu hormonal olarak uykuya hazırlar ve stresi azaltır. Böylece topraklama uykusuzluğun önlenmesine yardımcı olabilir.


Topraklama İnflamasyonun Azalmasını Sağlayabilir: Bazı araştırmalar, toprakla temasın vücuttaki inflamasyonu azaltabileceğini ve böylece bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olabileceğini göstermektedir.

Topraklama Ağrıları Azaltabilir ve Yaraların İyileşmesini Hızlandırabilir: Topraklama, beyaz kan hücrelerinin, sitokinlerin ve diğer moleküllerin konsantrasyonlarında ölçülebilir farklılıklar üreterek, inflamatuar yanıta fayda sağlayabilir. Böylece yaralanmadan sonra topraklama, enflamasyonun kızarıklık, ısı, şişme, ağrı ve işlev kaybı gibi belirtilerini azaltabilir veya hatta önleyebilir. Araştırmacılar, tıbbi kızılötesi görüntüleme cihazı kullanarak ağrılı kronik enflamasyonun hızlı bir şekilde iyileştiğini doğrulamıştır.

Topraklama Kalp Sağlığına Katkıda Bulunabilir: Topraklamanın kırmızı kan hücrelerinin yüzey yükünü arttırdığı, böylece kan viskozitesini ve topaklanmayı azalttığı gösterilmiştir. Böylece vücutta düzenli kan akışı sağlanmış olur.

Topraklama Bilişsel İşlev ve Sinir Sistemini İyileştirebilir: Vücudunuz kronik iltihaplanma yaşadığında biliş bundan olumsuz olarak etkilenir. Bunun çok yaygın sonuçları, beyin sisi, yorgunluk, sinirlilik ve ruh hali, hafıza ve zihinsel işleme ile ilgili problemlerdir. Elektronların topraklama yoluyla antioksidan ve antienflamatuar mekanizmaları, nörolojik ve sinir sistemi işlevini düzenlemesine yardımcı olur. Araştırmacılar bu etkiyi beyin taramalarındaki değişiklikler ile göstermiştir.

Vücutta Topraklama Yapmak için Yöntemler Nelerdir?

Vücutta topraklama yapmak için vücudumuzun toprakla doğrudan temasını sağlamamız gerekir. En basit yöntemlerden biri de çıplak ayakla toprakta yürümektir. Toprak veya kumun üzerine yatmak ya da oturmak da diğer bir yöntem olabilir. Ayrıca ellerimizle toprağı ovmak ya da bahçecilikteki işleri yapmak da topraklama için iyi bir çözümdür. Peki ya doğal toprak alanları bulamadığımız taktirde toprağa basmadan da topraklama yapmak mümkün olabilir mi?


Evet, toprağa basmadan da topraklama yapmak mümkündür. Bir dizi şirket, insan ile toprak arasında elektriksel bir yol sağlamak üzere tasarlanmış ürünler sunmaktadır. Örneğin, bazı şirketler yalıtkan olmayan tabanlı ayakkabılar sunarken, diğerleri vücudun yerdeki potansiyelini korumak için iletken masa yastıkları ve bilek kayışları satıyor. Ayrıca insanları uyurken topraklamak için iletken çarşaflar ve topraklama matları da var. Bu ürünler için elektrik toprak bağlantısı tipik olarak standart bir duvar prizinden gelen topraklama terminalidir, ancak gerçek topraklama çubukları da kullanılabilir. Burada rapor edilen tüm ölçümler için kullanılan toprak referansı, standart bir duvar prizidir. Dolayısıyla ürünlerin işe yararlığı hala test edilmekle birlikte bu ürünleri kullanan insan sayısı da oldukça fazladır. 


Kaynakça
  1. Chamberlin K, Smith W, Chirgwin C, Appasani S, Rioux P. Analysis of the charge exchange between the human body and ground: evaluation of "earthing" from an electrical perspective. J Chiropr Med. 2014 Dec;13(4):239-46. doi: 10.1016/j.jcm.2014.10.001. PMID: 25435837; PMCID: PMC4241473. 
  2. Ghaly M, Teplitz D. The biologic effects of grounding the human body during sleep as measured by cortisol levels and subjective reporting of sleep, pain, and stress. J Altern Complement Med. 2004 Oct;10(5):767-76. doi: 10.1089/acm.2004.10.767. PMID: 15650465.
  3. Oschman JL, Chevalier G, Brown R. The effects of grounding (earthing) on inflammation, the immune response, wound healing, and prevention and treatment of chronic inflammatory and autoimmune diseases. J Inflamm Res. 2015 Mar 24;8:83-96. doi: 10.2147/JIR.S69656. PMID: 25848315; PMCID: PMC4378297.
  4. Sokal, P., & Sokal, K. (2011). The neuromodulative role of earthing. Medical Hypotheses, 77(5), 824–826. doi:10.1016/j.mehy.2011.07.046
  5. https://www.liebertpub.com/doi/pdf/10.1089/acm.2011.0820   
Benzer Makaleler
Ay Denizlerdeki Suyu Nasıl Çeker?
2023 Nobel Fizik Ödülü: Attosaniye Nedir?
Mavi Işık Filtreli Gözlükler Gözümüzü Nasıl Koruyor?
Karanlık Enerji Nedir?
Değişimin Tanımı: Maddenin Halleri
Küçük Parçacıkların Büyük Etkisi: Heisenberg Belirsizlik İlkesi
Çernobil Nükleer Felaketi Nasıl Gerçekleşti?
Elektrik Nedir ve Nasıl Keşfedilmiştir?
Rüzgar Tulumu Nasıl Çalışır?
Bumerang Nasıl Çalışır?
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER