Konya Bilim Merkezi BilimUp

Bir At Matematik Sorularına Doğru Cevap Verebilir Mi?

Onur Erdoğan
5 dk
728

Matematik eğitmeni Wilhelm von Osten, on yıldan fazla bir süredir atı Zeki Hans'ın bir dizi bilişsel beceri geliştirmesine yardım etmişti. von Osten ata bir soru soracaktı ve Hans, "evet" veya "hayır" için başını sallayarak ya da sayıları belirtmek için ayağıyla hafifçe vurarak doğru yanıt verecekti. Zeki Hans, başını çevirerek yön gösterebilir, “sol” ve “sağ” arasında ayrım yapabilir, renkleri belirleyebilir, saati okuyabilir, oyun kartlarını tanıyabilir/tanımlayabilir ve çok sayıda farklı kavramı anlayabilirdi. Hans sadece saymakla kalmıyor, temellerin çok ötesinde aritmetik de yapabiliyordu. Peki zeki Hans bunları nasıl yapabiliyordu?


Hans zekice yazılmış soruları bile seçebiliyordu: "Aklımda bir sayı var. 9 çıkardım ve kalan 3 oldu. Aklımdaki sayı neydi?” Hans on iki toynak vuruşuyla doğru cevabı verirdi.

“365287149 sayısında, 8'den sonra bir ondalık nokta koyuyorum. Yüzler basamağında kaç tane var?”. Hans beş dokunuşla hemen cevap verirdi.

Zeki Hans’ın zekası sadece aritmetikle sınırlı değildi. At, bir dokunuşun “A”, iki dokunuşun “B” olduğu gibi bir kodlamada insanların kelimelerini ve isimlerini heceleyerek kalabalığı hayrete düşürürdü.

Hans'ın çok yönlülüğü şaşırtıcı seviyedeydi. Ses tonlarını ve fotoğraflardaki insanları tanıyabiliyor, günün saatini belirtebiliyor, şapkaların türünü ayırt edebiliyor, farklı renkleri tanıyabiliyordu. Bazı tahminlere göre, Hans'ın zihinsel gelişimi 13 veya 14 yaşındaki bir çocuğa eşitti.

Hans birçok psikolog, zoolog ve diğer çeşitli alanlardaki uzmanlar arasında merak uyandırdı. Bu tarihler, hayvan bilişi ve zihinsel süreçleri üzerine yapılan çalışmaların çok az olduğu bir dönemdi. O tarihlerdeki genel fikir birliği, hayvanların antropomorfik zeka sergileme yeteneğinin olmamasıydı.

Medyanın artan ilgisi karşısında, Alman eğitim kurulu, von Osten'in bilimsel iddialarını araştırmak için bir komisyon atadı. Kapsamlı testlerin ardından komisyon, 1904'te Hans'ın performansında hiçbir hile bulunmadığına karar verdi. Anlayabildikleri kadarıyla Hans'ın zihinsel yetenekleri gerçekti.


Komisyon daha sonra değerlendirmeyi laboratuvarda çalışan genç bir psikolog olan Oskar Pfungst'a iletti. Pfungst, dikkatli ve farklı bir deney seti tasarladı ve Hans'ı test etmeye başladı.

Psikolog, Von Osten'in yanıtları gizlice Hans'a verme olasılığını ortadan kaldırmak için von Osten'i olay yerinden çıkardı ve soruları soran kişi von Osten olmasa bile Hans'ın doğru yanıtı alması bir sürpriz oldu. Dolandırıcılık şüphesini ortadan kaldıran psikolog, sorguyu yapan kişinin tavrındaki, duruşundaki, sesindeki vb. ince değişiklikleri okuyarak atın soruyu soran kişiden bilinmeyen ipuçları alıp almadığını incelemeye başladı. Bunu doğrulamak için yanıtları, soran kişiden gizli tuttu. Bir anda, Hans yanlış cevaplar vermeye başladı. Pfungst ayrıca, soruyu soran kişi Hans'tan normalden daha uzakta durduğunda, atın soruları doğru yanıtlamakta zorlandığını da buldu.

Atın tamamen soran kişiden gelen dış uyaranlara bağlı olduğu ortaya çıktıktan sonra, psikolog Pfungst, insanların bilinçaltında ne tür ipuçları verdiğini anlamak yerine sorgulayıcıları gözlemlemeye başladı. Psikolog, sorgulayıcının nefesinin, duruşunun ve yüz ifadesinin toynak her vurulduğunda istemsiz olarak değiştiğini hemen fark etti. Pfungst, at doğru cevaba yaklaşırken soruyu soran kişinin yüz ve boyun kaslarında belirgin bir gerginlik gözlemledi. İzleyen insanlar doğru sayıda toynak vuruşu yapılır yapılmaz, kaslardaki gerilimi aniden serbest bıraktı. Bu, Hans'a toynağını vurmayı bırakması gerektiğine dair bir ipucu verdi.

Oskar Pfungst'un araştırması, Zeki Hans'ın ustasının yüzündeki sinyalleri okuyabilen mükemmel bir gözlemci olduğunu ve bu yeteneğin ortalama bir insanınkini fazlasıyla aştığını kanıtladı. Ancak zekası hiçbir şekilde bir insanınkine yaklaşmadı.


Sonuç olarak Zeki Hans yaptığı sansasyon ile ünlü olup, zekası yerine gözlem yeteneğiyle herkesin ilgisini çeken ünlü bir at olarak tarihe geçti.


Kaynakça

Oliver H. Turnbull, Annalena Bär. (2020) Animal minds: The case for emotion, based on neuroscience. Neuropsychoanalysis 22:1-2, pages 109-128.

Alvise Favotto, John Francis McKernan, Yanru Zou. (2022) Speculative accountability for animal kinship. Critical Perspectives on Accounting 84, pages 102360.


Benzer Makaleler
Ya Beynimizin %100’ünü Kullanabilseydik?
Bilinenden Farklı Bir Gürültü: Beyaz Gürültü
Önyargı Ve Algı Nedir? Önyargının Nedenleri
Çikolata Nasıl Beyaz Olur? Beyaz Çikolata Nasıl Yapılır?
Hyaluronik Asit Cildi Nasıl Nemlendirir?
Çok Yemek Yemek Neden Uyku Getirir?
Yağmur Neden İnsanların Uykusunu Getirir? Yağmurun Uyku Üzerindeki Etkisi
Beynimizdeki Uyum Odaklanmamızı Sağlıyor
Tunç Çağında Kullanılan Hançerlerin Asıl İşlevi Ortaya Çıktı
Evrende Yalnız Olup Olmadığımıza Dair Bir Denklem: Drake Denklemi
ANASAYFA
RASTGELE
KATEGORİLER
POPÜLER
EN YENİLER