Size, insan aklı dünyanın bilinen en etkili toksinini evcilleştirmiş, insan sağlığının ve güzelliğinin hizmetine sunmuştur desem inanır mısınız? Birçoğumuza garip gelen bu durum günümüzde sıklıkla kullanılan botoks tedavisinin temellerine dayanmaktadır.
19. yüzyılda Avrupa'da sosis zehirlenmeleri çoğalmıştır. Almanyalı Justinus Kerner bu zehirlenme vakalarını tanımlamak için Latince sosis anlamına gelen botulus kelimesini kullanmıştır. Araştırmalar sonucu hastalığın etkeninin Clostridium botulinum bakterisi olduğu tespit edilmiştir. C.botulinum türleri, özellikle toprak, denizaltı ve zirai toprak ürünlerinde olmak üzere tabiatta doğal halde bulunan, oksijensiz ortamda yaşamını sürdüren, spor oluşturan bakterilerdir. Botulinum toksinleri bilinen en kuvvetli toksinlerdir. Kan dolaşımındaki 10^-9 mg/kg dozu insanlar için öldürücüdür. Uygun anaerob koşulların oluşması durumunda sporlar çoğalır, bu esnada botulinum toksinleri salgılanır. Botulinum toksini içeren gıda maddesinin sindirim yoluyla vücuda alınması, toksinin sindirim kanalından yeterli düzeyde emilmesi kişide zehirlenmeye sebep olur. Botulinum toksin kaynakları; konserveler, ev yapımı sebze/meyve ve balık ürünleridir.
1970’li yıllarda yaşayan Dr. Alan B. Scott, yaptığı çalışmalar sonucu ağız yoluyla alındığında zehirli olan bu toksinin sinir iletimini engellediğini keşfetmiştir.
Ardından bu toksin; ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından 12 yaşından küçük hastalarda şaşılık, göz hastalıkları ve yüz kası hastalıklarının tedavisi için Botox markası altında onaylanmış ve 2000 yılından sonra ağrılı boyun tedavisinde, kaşlar arasında orta ila şiddetli kaş çatma çizgilerinin geçici olarak iyileştirilmesi amaçlı kullanım onayı almıştır.
Botoks sonrasında, toksin yaklaşık olarak yarım saat içerisinde sinir hücresine bağlanır. Daha sonrasında bağlandığı hücrenin, kimyasal özelliklerinde değişikliğe neden olur ve sinirin çalışmasını durdurucu etki yapar. Sinir hücreleri aracılığıyla kasların uyarılmasını sağlayan asetilkolin adı verilen maddenin botulinum toksini tarafından salınması engellenir ve o bölgedeki sinir hücresi tarafından uyarılamayan kaslarda geçici olarak gevşemeye neden olur.
Botulinum toksininin bu etkisi geçici ve nispeten güvenilir olmasına rağmen yapılan bu işlemlerin detayları ve yan etkileri hakkında tam anlamıyla bilgi sahibi olmalıyız.