Yeryüzünde türler yok oldukça, insanoğlunun gelecekte yapabileceği keşifler ve ilerlemeler konusundaki seçenekler azalmaktadır. Araştırmacılar, gıda kıtlığının yakın dönemde karşılaşılabilecek önemli problemlerden biri haline geleceğini düşünüyor. Peki sizce tüm bu olanlara rağmen sürdürülebilir gıda alternatifleri üretilebilir mi?
Sürdürülebilir gıdalar, biyolojik çeşitliliğe ve ekosistemlere karşı koruyucu, duyarlı, kültürel olarak kabul edilebilir, erişilebilir, uygun fiyatlı, besleyici olarak yeterli, güvenli ve sağlıklı gıdalar olarak tanımlanmaktadır. Gelecek yıllarda artan gıda talebini karşılamak için gıdaların sürdürülebilirliğini korumakla birlikte henüz gıda olarak kullanılmayan ürünleri de kullanılabilir hale getirecek süreçlerin yeniden düzenlenmesi gerekirken, aynı zamanda dünyadaki su, enerji, yetiştirme alanı kaynaklarının kullanılması ve sera gazı emisyonları üretiminin kontrolü vb. ekosisteme etkisi de değerlendirilmelidir.
Gelecekteki protein arz ve talebini, insan ve ekosistem sağlığının kesiştiği noktada sağlanması için geleneksel protein kaynaklarının yeterli olmayacağı ve alternatif protein kaynaklarına ihtiyaç olduğu bilinmektedir.
Helsinki Üniversitesinde Geleceğin Sürdürülebilir Gıda Sistemleri araştırma grubu; ipliksi mantar türü olan Trichoderma Reesei’nin içerisine, ovalbüminin genlerini yerleştirmişler ve Trichoderma Reesei’ninin, tavuklarda bulunan ovalbümin proteinini ürettiğini ve salgıladığını gözlemlemişlerdir. Üretilen bu ovalbümini hücrelerden ayırıp fonksiyonel ürün oluşturmak için kurutmuşlardır. Yapılan bu araştırmanın sonucunda; mantar tarafından üretilen ovalbüminin, tavuk kaynaklı muadiline kıyasla sera gazını % 31-55 oranında azalttığı sonucuna varmışlardır.
Bu gibi mikrobiyal protein üretimi çalışmaları, tarım ve hayvancılıkta olduğu gibi geniş araziler ve büyük su depoları gerektirmez. Yan ürünler ve atıklar besi yeri kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bu da mikrobiyal protein üretiminin bir diğer büyük avantajını; atık arıtma ile çevre dostu bir yaklaşım sağlamasıyla sunmaktadır. Ayrıca bitkisel kaynaklardan farklı olarak üretimleri de mevsimsel ve iklimsel değişimlerden bağımsızdır, yıl boyunca üretilebilirler.
Alternatif protein kaynakların tüketimini toplumlarda yaygınlaştırabilmek için mühendislik ve sağlık bilimleri çalışmaları hızla devam etmeli, iyi tasarlanmış kontrollü çalışmalar ile bu alternatif gıdaların sağlık üzerindeki etkileri saptanmalıdır.